mevzu bahis muhabbetler, gece 02:00 - 04:00 arasında, iş yapmayıp, çene çalan entellere aittir.
Bekleme odası filmindeki yazar yönetmen tiriplerine girmiş ama anne baba parayı kesince gözleri dibe çökmüş bir grup arkadaşımın yanında, sevdiğim kâğıt bardakta az şekerli koyu kahvemi yudumlarken, onların ''anomi'' üzerinden açılmış şiddetli konuşmalarına kulak veriyordum. Aynı evde kalan ancak bu grupla pek işi olmayıp evin boş anlarını kollayan çapkın erkek, ''ulan mutfakta kedi mi ne ölmüş acayip bir koku var'' diyerek içeri giriyor. Kokudan rahatsız olan bu erkek güzelinin ayaklarından yayılan koku öyle eşsiz ki...
Anomiye şöyle kısa bir göz atacak olursak, Bir toplumda normların etkisini, geçerliliğini yitirmesi, değer ve normların hiyerarşisinin bozulması gibi durumlara anomi denir. Kuralların geçerliliğini yitirmesi ve herkes tarafından benimsenecek toplumsal bütüne bağlayan bağların kopması durumudur. Evde didişen arkadaşlar, anominin kuralsızlık kısmını bir kenara bırakıp, kişinin yaşadığı kültüre yabancılaşması üzerinden, konuşma kurallarının hepsi birden hiçe sayılarak birbirine laf yetiştirmeye çalışıyordu. Alkolün etkisi ile labarbadan sonra bir sessizlik oluyor. Tarkovski filmlerindeki, tek plan, insan tipleri gibi arkadaşlarımın yüzü gözümün önünden geçiyordu. TV çalışıyor, açılan kutudan sonra, kutuyu açan öpülüyor okşanıyordu. ''Kutunu nasıl hissediyorsun?'' Arada geçen arabanın sesi açık pencereden içeri doluyor muhabbet yeniden canlanıyordu. Birden toplumun çöküşü dillendirildi.. içlerinden biri burnunu karıştırarak George Orwell 'in '1984' adlı romanındaki çevre tasvirinde bir filmin beynindeki beyaz perdede canlandığını söyledi. ''Al işte'' diye çıkıştı bir diğeri, ''yine yabancı özentisi, buralara yine uzaklaştın sevgili dostum.'' Dedi.
Koltuk kenarları kirden parlamış, küllükler dolmuş taşmış, evi ağır bir koku işgal etmişti. Bir ara oynanmış sonra da oynandığı yerde dağınık bir halde bırakılmış iskambil kâğıtları. Kalorifer peteğinin arasında tek başına kalmış siyah çorap ve dağınıklığın köşelere sokuşturulmuş hali içinde bilindik bekar evi.. Böylesi yaşamı tercih etmiş arkadaşlarım evimi özlememe neden oldular.
Kardeşim yeni dönem yönetmenlere bakın, hepsinin konusu bu; kişinin kendi kültürüne yabancılaşması dedi. Bir başkası, bunu diyen kardeşimiz bir kadeh daha nasıl fazla içerim köylü kurnazlığı içinde içki servisini kendi yapıyor. Her servisten sonra bardağına torpil çekiyordu. Tv izleyen erkek güzeli, Bsınıfı bir filme sarmış, hortumdan tırsan Amerikalıları izliyordu. Amerikalıların bütün helikopterleri savaşta olacak ki; mağdurları kurtarmaya bir tek helikopter gelmiyordu. Ben NBC'yi takdir ediyorum. Kendi sıkıntısını Çehov dilinde ne güzel anlatmış. Dedi. Bunu diyen, telefona bakmadan histerik bir halde parmakları çalışıyor mesaj atıyordu. Sonra yeniden birbiri üstüne çıkan konuşmalar. Dişlenmiş yeşil bir elma ve ucuz şarap şişesine kayıyor gözlerim bu arada. Derken çıkışıyor bir kardeşimiz. Yavrum her muhabbette lafı Orson Welles'e getirme yahu.. Zaten ayar oluyorum. Sinema deyince ''Yurtaş Kane'miş'' yok yaa. Tam bu sırada bir başkası atlayıp, ama abi ben adama hayranım yaa nasılda tırsıtmış bir radyo oyunuyla bütün Amerika'yı.
Gözlerime hafiften bir ağrı çöküyordu. Konuşmalar bazen küçük tartışmalar dönüşüyordu. Aynı isimler bilindik ve tekrar eden konuşmalar. Anomi üzerinde dönüp duruyor. Kişinin kendi kültürüne yabancılaşması hafiften komşuları rahatsız eder hale geliyordu. Tam bu sırada Laaaaaaaan diye bir kükreme duyuldu. Erkek güzeli tek kişilk koltuğunda kızgın bir pozisyon almış, Ulan taaa anomisini dedi. Yeter yahu bu da kafa. Hem siz kendi kültürünüze yabancı değilseniz şu aşağıda eski bir camii var. Anlatın ulan tarihini dedi. Sonra da kalkıp gitti. Geri döndüğünde elinde iki kâse, kavrulmuş çekirdeği boşaltıp yumuldu. TV de eski bir siyah beyaz bir Türk filmi 'Izdırap Şarkısı' Murat Soydan fevkalede yakışıklı. Evim yakın olduğu için kalkma teşebbüsünde bulunduğumda bir hareketlenme oldu. Bu saatten sonra gidilir mi? Saat iki, dört entelektüel muhabbeti erkek güzelinin çıkışı ile biraz homurdanmaya ardından sessizliğe bırakmıştı yerini. Ben evden çıkarken, az önceki dostlar Şahin k 'dan 'Kahyanın Karısı'nı gülüşerek izliyorlardı.
Eve geldiğimde, Robert King Merton'dan anomi üzerine bir şeyler okurken, yüzümde erkek güzelinin söylediklerinden dolayı, belirgin bir sırıtma vardı.
Bu arada Trımax oyuncu seçmesi açmış ilgilenenlere duyurulur.
