tehlike arz etmeyen, askerin birbirinden bir şeyler korumasını gerektiren silahı silah olarak değil bir vurma aleti olarak kullanmak maksadı ile verilen, doldur-boşalt'a öylesine değil nöbet değişiminin devriye tarafından doğru zamanda yapılıp yapılmadığı kayıt edilsin diye girilen, nöbet yerinde örneğin garaj; başka bölük, karakol, bs. askerlerin gelip akü dahi çalınabilmesini engellemek için tutulur. kimi üst devre asker bu nöbete kasatura ile gider sadece ve devriye subay/astsubaya silah tutamaz raporum var diyerek yedirir. ve kısa bir hikaye;
geçmiş bir zaman diliminde bir kışla da kışlanın tam ortasında bir erik ağacı varmış, mevsimi geldiğinde erik ağacı açar açmaz askerler ağaca dalar, dallarını da kırarlarmış (istemli yahut istemsiz) derken o bölgenin mıntıkasına bakan bölük komutanı yüzbaşı o ağacın orada dalları ve ağacı korumak adına nöbet tutulmasını emretmiş ve nöbet tutulmaya başlamış. vakit gelmiş geçmiş çok vakit geçmiş derken o yüzbaşı 20 yıl sonra o kışlaya tümen komutanı olarak yani paşa (tümgeneral) olarak atanmış bir de bakmış tümenin ortasında bir ağac kökü (ağaç kesilmiş) başında bir asker nöbet tutuyor. Askerin yanına emir astsubayını göndermiş, nöbet tutan askere "neden burada nöbet tutuluyor biliyor musun" diye sordurmuş, cevap; valla komutanım ne bileyim mna koduum odununun başında ibnenin birinin verdiği emirden dolayı nöbet tutuyoz ben de bilmiyorum" olmuş.