orta sınıf bir ailede mutlu bir baba olmak

entry4 galeri
    ?.
  1. hayatta gerçekten uğruna mücadele edilebilecek yegane ideolojidir. huzurun peşinde koşmak gibisi varmola şu dünyada? "dünyanın derdini sikeyim" deyip zaten hormonlu gıdalarla, radyasyonla, onla, bunla günden güne kısalan ömrünü mutlu mesut yaşayıp, bi köşede iz bırakmadan, yaşadığın bile fark edilmeden göçüp gitmenin yollarını aramaktır.

    terzi olunabilir bunun için. ya da oymacı. marangozluk da fena değil aslına astarına bakarsan, peygamber mesleği sonuçta. el hüneri gerektiren bir iş, hobiniz olan, yapmaktan zevk aldığınız, yaptığınız için üstüne size para ödenen bir meslek... öyle çok paralar da değil ha, bakla oda nohut sofa evinizi geçindirebilecek kadar, akşam denize karşı bi ufağı garanti eden emeğinizle kazandığınız cüzi bir meblağ.

    bu saydıklarımdan daha güzel ne var hayatta? elleri yumuk yumuk, buram buram bebek kokan, kocaman ve kapkara gözleri olan bir kızınız da olursa,ki olur neden olmasın, değmeyin keyfinize...

    zenginler, ceolar, dev holdinglerin genel müdürleri, kocaman kocaman vakıfların mütevelli heyeti başkanları, borsadan tır yüküyle para kaldıranlar, spekülatörler ve sair hepsi ama hepsi bok çukurunda yaşıyor. adam senenin bilmem kaç gününü yurt dışında iş seyahatlerinde geçiriyor. eve geldiği sayılı. bir sürü evi var ama bazılarına hiç gitmemiş. sabah evden 8'de çıkıyor akşam 10'dan önce eve gelemiyor, eve geldiği zamanlar bile. çocukları babalarının yüzünü unutmuş. gazetelerde haberi çıkarsa şanslılar. babalarını randevuyla görebiliyorlar. çok yoğunsa baba, o da yalan olabiliyor çoğu zaman.

    herif zaten karısının doğumunda bulunamamış. ameliyathanenin önündeki o 25-30 sigara içilen, bol voltalı, dünyanın belki de en tatlı stresini yaşayamamış. ne için? para... para nedir? kağıt... ben kızımın ilk baba deyişini duyamamışım ya sikmişim artık o kağıt parçalarının mürekkebini. bakıcısına anne diyen bir bebek olabilir mi? ebeveynlerine yabancılaşmış, onlarla sizli bizli diplomatik bir dille konuşan, sırça köşk içinde yaşayan ama mutsuz çocuklar dünyaya getirmeye hangi zenginliğe sahip olanın hakkı var söyleyin?

    ey zenginler loosersınız olm, boksunuz, cıvık bok. ben kazandım. rahatlıkla yükselebiliecekken, "siz"lerden biri olup mutsuzluğa kolaylıkla erişebilecekken huzuru seçerek kazandım. zamanında isyan edemediniz. parayı, zenginliği, maddiyatı yöneteyim derken battınız, tapınmaya başladınız. her bir hücreniz yavaş yavaş çürüdü. dünyanın en pahalı parfümlerinin, dünyanın en yoğun deodorantlarının bile bastıramayacağı ağır bir küf kokusu sindi üzerinize. ne yapsanız boş. hepiniz yarak kafalısınız.

    "sikmişim ya, bugün hava çok güzel, işler beklesin, ölmezler ya amınkoyim " diyebileceğim bir hayatım olacak. haftanın her günü "hanım kalk mangal yapalım" deyip benim gibi mutlu babaların olduğu piknik alanlarında çocuklarımla oynaşabileceğim. diğer ailelerinin büyük erkek çocuklarıyla voleyboy oynayacağım. sonra canımız futbol oynamak isteyecek. voleybol topu olduğuna bakmadan ayakla depeceğiz topu, pis burun dahil her türlü estetikten uzak vuruşu yapacağız. oğlumu kayıracağım oyunlarda. çok mutlu olacağım ulan!!! siz derdinize yanın.

    kazanan benim! siz de kazanabilirsiniz. işte bu da manifestom, seçim sizin.
    4 ...