ilk acemiliğimi resat nurinin "çalışıkuşu" isimli eseri ile başladım.(ciddi bir mevzu o yüzden kelimelere dikkat ediyorum:)öğretmenim kitabı verirken ilk kırk sayfa sıkıcı gelebilir ama sakın okumaktan vazgeçme demişti psikolojikmidir bilmem ilk kırk sayfa hakkatende pek sarmamıştı ama sonra sardı sarmaladı çok güzel geldi sanki eksik olanı bulmuşum gibi neyse daha sonralarda gülten dayıoğlı peyami safa bu yazarların bir çok kitabını okudum. o zamanlar ktaplık yok, kütüphane desen kara ciltli kitaplarla dolu. elimize al şu parayıda kendine kitap al diyen bir ablamız abimizde yoktu kendi kendimize okuduk gittik neyse yıllar sonra (2003) harry potter serisi ile karşılaştım( o zamanlar için okumayanlar dalga geçiyorlardı hala dalga geçen beyinsizler vardır muhakkak okumayan anlayamaz daha doğrusu yazmanın kurgulamanın zor olduğunu bilen bu seriyi okuduktan sonra eminimki ne demek istediğimi anlar) seri tamda ihtiyacım olanı bana vermişti 16'na yeni basmışsın bir çevren bir arkadaş gurubun yok yeni nesil gibi bir bu aşka bir bu aşka koşuyorum muhabbeti yapmayacak kadar kendindesin (bkz: yaşadıklarımdan öğrendiğim birşeyler var) başında bir bir türlü sorun ve derslerin var vs. vs. vs. işte tam bu esnada bu seri beni kendi dünyasına aldı (bkz: bende hogwarts mezunuyum) ardından kendi paramla aldığım 3 kitabı bir arada olan yüzüklerin efendisi serisi var kitabı geceleri odamda telefonun ışığında okurdum (bizim zamanımızda öle artistik gece lambaları yoktu) neyse birer birer kitap almayla olmuyor param yetmiyor napmak gerek napmak gerek derken kitap kiralamaya karar verdim (bkz: evet bunuda yaptım)2005 eylülüne kadar baya bir kitap kiraladım sonrasındaysa üniversite için kısa dönemli bir ara verdim tabi okuduğum çok kitap oldu okumadıklarımda çok..içimde uktedir çok param olunca o kiraladığım bütün kitapları alıcam (tabi bunun için loto felan çıkması gerek baya çok bea)mezuniyetimden beri kitap kiralamıyor alıyorum hayalim olan kütüphanemi oluşturmaya başladım bayada iyi bir mesafe kat ettim.
velhasıl konuya gelecek olursam ;
bazıları düşünmemek için okur, bazıları hayal etmek için. mutlaka bir neden vardır. benimki de başlarda böyleydi düşünmek istemediğimden başladım okumaya daha sonra hayal etmek beni içine aldı bana hiç açamayacağım kapıları açtı. sonra vakit geçsin diye ele alındı kitap sonralar çoğaldı coğaldı.artık okumak ; öğrenmek, bilmek, geliştirmek, okuduğunu anlamak, yazarı anlamak bir tutku haline geldi.betimlemelerde yaşamaya başladı ; gözlerin kitap mısralarında gezerken sen kafanda o yeşil perdeleri tek kişilik koltuktaki o adamı elindeki sigarayı gözlerini saçlarını ağzını kenarındaki o alaycı çizgiyi hepsini ama hepsini görmeye başladın bunu yaşamak ve yaşatabilmenin isteği seni sardı sarmaladı artık sende yazmak istiyorsun ama okunmadan yazılamayacağını biliyorsun yazdığın her satırın her cümlenin ve her kelimenin hakkını veremezsen biliyorsunki bu okuyamamanın başarısızlığı.