sıradan bir yaşam tarzı sürmeye çalışırken kendini zeki sanan canlının başrolüyle size hissetirmek istediği anti-hazsal bir eylemdir;
dört haftanın ardından tüm zorluklara rağmen 15 km yol yürüyüp sivil hayatı kucaklamanın hazzıyla çarşıya iniyorum. emanet ettiğim cep telefonumu emanetçiden alıyorum fakat ilk terslik soldan soldan bana doğru yaklaşıyor. bu kez aradığınız kişiye ulaşılamıyor sözü değilde nazik bir bayandan gayet hayal kırıklığına uğratıcı bol vurgulu '' hattınıza 90 gün boyunca kontör yüklemediğiniz için hattınız aramalara kapalıdır'' gibi bir cümleyle karşı karşıya kalıyorum ve telefonun kalbi bu söze dayanamayarak kapanıyor. ( şarjım bitiyor)
bankamatikten para çekip kontör ve şarj aleti almaya doğru gidiyorum. kapıdan içeri girer girmez 0444 lü telefon numaralarındaki bayan sesine benzer bir ses ''hoşgeldiniz efendim'' diyor, tek fark '' alo ben .....'' diye ismini söylemiyor. bu bayan sanki hayatın tüm zevklerini tatmış, senelerce silikon vadisinde çalışmış ardından da microsoftta senelerini geçirmiş bilim insanı edasıyla bana sorularını yöneltiyor. 100 kontör ve şarj aleti almak istediğimi söylüyorum ama o hala fonksiyonunu yerine getirmekten ziyade tezgahtar gibi bana ürün satma girişiminde bulunmaya çalışıyor. telefonunuz eskimiş isterseniz size uygun yenisini verelim diye ilk atağına geçiyor.şu an için istemediğimi söylüyorum ama nazik defansıma aldırmadan hala üstüme geliyor o zaman tuşlarını değiştirelim diyor. hanfendi şuan askerdeyim ve yeni birşeylere ihtiyacım yok teşekkür ederim diyerek gereksiz yere asker olduğumu söyleme zahmetinde bulunuyorum. zar zor yakınlardan biryerden şarj aleti bulup telefonuma uyduruyor.
bu kez telefonuma bilgisayardan 100 kontör yükletmem gerektiğini söylüyorum. bayan tekno bunun için sıra alıp isim yazdırmam gerektiğini söylüyor. sanırsam çalıştığı bir kaç metrekare sundurma yeri ciddi bir müessese gibi göstermeye çalışıyor. sessiz bir şekilde kalsın deyip 100 kontör kart alayım o zaman diyorum. bu kez zorluk çıkarmadan anında kartı vermesiyle 19.5+5 tl diyor. bayan tekno nedense sonucu söylemiyor x'i bana bırakıyor. yani 24.5 tl diyorum ve ardından 40 tl çıkarıp buyurun diyorum. esas olay burada başlıyor;
40 tl yi alıyor ve siz bana 50 kuruş verin ben size tam vereyim diyor. iyi niyetle karşılayıp heralde elinde 50 kuruşu olmadığı için bana 15.5 tl veremiyor 50 kuruş alıp 16 tl verecek diyorum ama sandığım gibi olmayıp bu iyi niyetim içimde patlıyor. para üstü olarak bana 15 tl uzatıyor. para üstüne şaşırdığımı anlayınca bakın efendim 50 kuruş aldımya o yüzden tam verdim diye aklı sıra kendini defansa çekiyor. artık hücum yeleklerimi giyip atağa geçmek için sabırsızlanıyorum. hesap 25.5 tutsa dediğiniz doğruda 24.5 tuttu siz zaten bana 15.5 tl vereceksiniz birde 50 kuruşum var 16 tl vermeniz gerek derken arkadan kendini istanbul şivesine zorlayan ara sıra detone olan bir ses geliyor.'' siz hanfendiniz aklini kariştiriyorsiniz, hessabını yaptı ve sana para üstünü veardi işte'' diyor. arkama dönüp bakıyorum ve çok cepli kıyafet giyip, ışıl ışıl cep telefonu kullanıp, saçında bir kaç kg berber jölesi olan doğuştan bronz bir genç görüyorum. sen daha kaç para verdiğimi bilmiyorsun ki nasıl onu savunuyorsun derken bu kez yardıma bayan tekno geliyor.beyfendi alın bakın hesap makinesiyle hesaplayalım diyor hesap makinesini uzatıyor. tam hesaplayacakken önümden çekiyor ve apaçık hesap ortada diyor sizin galiba kafanız baya karışık deyip x'i elime vererek kendinin haklı olduğunu söylüyor. jöle kafa iki elini cebine atıp düşük bel olan kot pantolonunu iyice aşağıya doğru çekiştirip, sakızıyla beraber bana gösteri peygamberliği yapmaya devam ediyor.
bayan tekno bu gerçek olayı filme benzetip o zaman baştan alalım deyip jet hızıyla filmi geriye doğru sarmayı öneriyor. siz bana şarj aletiyle kontörü verin alın bu da sizin paranız deyip şimdi en baştan yapalım diyor. sükunetimi koruyup kabul ediyorum ve tekrardan kontör ve şarj aleti alma eylemini gerçekleştiriyoruz. bu kez para üstü olarak 40 tl ye karşılık 15.5 veriyor.( bu saatten sonra versede almak istemezdim ama malum ) isterseniz sağlamasını yapalım.( 40-24.5=15.5) bakın beyfendi dediğim gibiymiş diye bir cevap alıyorum. ama ama diye titrek bir sesle zaten ben size böyle demiştim diye karşılık veriyorum ve ordan yaşlı ton ton bir amca çıkageliyor belliki sundurma bayiinin sahibi kendisi. kıza sabahtan beri haksız olduğunu söylüyor ve beni mağdur ettiği için özür diliyor. bayan tekno sabahtan beri çok yoğunuz ya o yüzden kafam karıştı diyerek özrünü dileyerek ardınada iyi günleri büyük bir hazla söylüyor. sundurma bayiye veda ederken jöle kafanın gözleri benim fakirliğimle alay ediyordu, önce kendi ışıl ışıl olan cep telefonuna bakıp ardından benim tuşları kopuk cep telefonuma bakıyordu ve yarım ağız bir gülüşle son noktayı koyuyordu.