sevin sevmeyin, yolunda olun olmayin orasi ayri, ancak türkiyede cogunlugun bagli oldugu hanefi- sünni ekolünün kurucusu ebu hanife, camiilere ateistleri davet edip "ben bildiklerimi anlatayim, sende bildiklerini anlat" diyerek fikir alisverisinde bulundugu rivayet edilir.
rivayet de olsa, bu islam dünyasinda hosgörünün bir zamanlar nerelerde olduguna dair bir fikir yaratir.
simdi ise, yani yüzyillar sonrasinda, hatta laik bir ülkede, ayni ülkenin insanlari kapi komsularinin vicdanlariyla, inanclariyla hatta kimsenin secemedigi etnik kökenleriyle ugrasip dururlar.
arkadasin alevi oldugu, sünni oldugu, ateist oldugu, ermeni oldugu, kürt oldugu, sagci oldugu, solcu oldugu sorun haline getirilir.
türkiyede yaftalamak, bölmek, ötekilestirmek, itmek, o kadar yayginlasmis ki, bu toplum nasil hala bir arada duruyor diye insan hayretlere düsüyor kimi zaman.
ne güzelmis ecdad meger.
neyzen tefvik'in en samimi arkadasi, ki bilen bilir, nihilizmin bayragini sallamistir memlekette, mehmet akif ersoy'mus.
birisinin alni secdeden kalkmaz, digeri iki kiloluk rakiya ekmek dograyip kahvalti ederdi.
bir zamanlar böyleydi, simdi ise söyle.
arkadasin ateistligi sadece ve sadece arkadasi baglar.
kimseden etmedigi seyin, olmadigi seyin hesabi sorulmaz.
bunca zaman gecmis, ilerlemismiyiz, varin karari siz verin.