çok hapşıran bu kişi yanında ulvi görevini, yani, ''çok yaşa'' demeyi ihmal ederse hapşıran kişinin kısa ömründen mesul tutulacağını sanan insandır. alt beyninde böyle bir işleyiş vardır. anne-babalarımız gereksiz bir vicdanla donattılar çünkü bizleri. önceden edindiği hastalıklı düşünce, vicdan süzgecinden geçirilip bu şekilde olması gerekliliğini onaylanmış olabilir. işte bu yüzden her hapşırığında o tatsız ve gereksiz cümleleri söyleme ihtiyacı duyarız ya da duyardık.