geçenlerde buradan geçiyordu. selam verdim, farketmemiş olacak ki yürümeye devam etti. arkasından baktım... sanki bir şeyler düşünür gibi, başını biraz öne eğmiş, omuzlarını hafiften kaldırmış, belindeki kükürtlü sudan sararmış, kırmızılı, turunculu peştemalını tutarak yürüyordu. 'belli ki tuvaleti gelmiş' diye düşündüm. usulca havuza doğru dönüp dumdum. bundan üç ay sonra 'bu hayat başımı ağrıtıyor artık' diye düşünür olmuştum. kafa üstü suya daldığım için sinüzite yakalandığımı çok sonraları öğrenecektim.