zaman ne kadar da hızla akıp geçiyor. tam 1 yaşına geldim. yeni duygular uyanmaya başladı içimde. karnımdaki pembe çubuğu görmekten bıktım usandım. geçenlerde benim sahibim olacak keratayla bilgisayar başında oturuyorum. bana bir fıstık gösterdi sahip. adrese baktım yeniköy, düşündüm dedim nasıl olcak, iki üçte miyavladım. benim ki hemen beğendiysen ben götürürüm, hallederiz dedi bıyıklarını büktü. baktım bu arıyor randevu falan alıyor dedim oldu bu iş. eee günlük, diyeceksin sorun ne? geçenlerde benim bu sahip konuşuyo, gülüyo ediyo, dedim bir bakayım ne işler çeviriyo. keşke gitmeseydim be günlük. keşke duymasaydım o sözleri. bridgestone reklamındaki köpeğe döndüm şerefsizim. benim fıstığın kabuğunu kırmışlar be günlük. evden kaçmış, ormana dalmış. tam 4 saat be günlük. 4 saat. bunalımdayım günlük, teomandan duş şarkısını dinleyip kendimi avutmaya çalışıyorum. bu çubuk niye belirdi yine? neyse günlük, behlül kaçar...