Ölüyorum sandım.tamam dedim her şey buraya kadar.köşede kıstırıldım Azrail tepemde.gidiyorum dedim,bitti. Sonra uyandım ve öyle bir nefes aldım ki,nefes almanın bile yaşamak için güzel bir sebep olduğuna inandım o an. Uyandım kahvaltıya geçtiğimde masada yoktun oysa.herkeste surat beş karış.
Tam öldüğüm rüyayı anlatacaktım annem konuşmaya başladı ve artık senin bizimle yaşamayacağını büyük insanların bazen aralarında anlaşamayacağını falan zırvaladı. Ne büyük insanı dedim içimden,annem gittikçe küçülüyordu gözümde.bende küçüktüm zaten.öldüğüm rüya gerçekti artık,sen gitmiştin ve bende kısmen ölüydüm.o an sol elle yazmaya,yemeye içmeye başladım.sen eksik kalan tek yanım oldun.şimdi tam 11 sene oldu işte.11 sene evvel bugün öldüğüm rüya öldüğüm gün.beni öpmeden gidişindi,beklide sadece gidişindi öldüren.dün gece güle oynaya yattıkta sabah neden ölü gibi kalktık.
Bu yazılardan en az yüz tane var bende.her günü kaleme almadım ama özel günleri ve bir evladın babasına en çok ihtiyacı olduğu anlarda yaptığını yaptım.sana sarılamadım belki diklenemedim ergenliğimde ama sürekli yazdım.herkesin gözüne sokarcasına bu yazıyı da an itibariyle sana yazdım.