tek kelime ile fiyaskodur. * mart ayında gazetede okuduğum ve internet sitesinden de teyit ettiğim üzere arkadaşlarıma da haber vererek taksim-tünel meydanı ''seas'' etkinliğine gitmek üzere yola dökülünür. etkinlik saatinde bir allahın kulu orada olmamakla beraber, ''bu etkinlik burda olması gerektiği halde burada neden yok?'' denecek bir yer de yoktur. tünel civarındaki house cafenin camında ''seas karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin kültür sanat festivali'' afişi görülür ve sorulur. house cafe der ki * ''biz de bilmiyoruz asın dediler astık. siz en iyisi atlas pasajında 2010 istanbul kültür başkenti danışma bürosu var. oraya sorun''. derin bir oh çekilir gerekli bilginin alınacağı düşünülür. büroda iki bihaber oturup vakit doldurmaktadır. house cafe'deki garsondan daha bilgisizdirler. etkinlikten bahsedince ''öyle mi? biz bilmiyoruz'' yanıtını alırsınız. ''falanca hanıma soralım bir de.'' *derler. önlerindeki telefon listesinde falanca hanımın adını bile bulmaktan aciz kimseler en sonunda kalınca, ağırca ve içeriksiz bir 2010 istanbul avrupa kültür başkenti kataloğu ile dönerler. ''bi haltı beceremedik. bari kataloğu inceleyin'' denmektedir kibarca. sinirden ölmekte olan ben ve sürüklediğim arkadaşlarımla beraber taksim'de bir barın yolunu tutarız. bu sinirimi mail olarak ilgilere bildiririm ve fakat yanıt alamam. bu anlatılan sadece bir örnektir. diyeceğim şudur: 2010'a ne kaldı?