bugun başıma gelen hadisedir.
malum iş başvurusunda bulunduk pederin gazı ile.
kafana sokayım sen kimsin ki bana senin tecrüben nedir diye soruyosun be hey cahil.
atladık gittik bilmem ne belediyesine. imar müdürü ile oturduk ve tecrübelerimizi anlatıyoruz.
namık kemal ve selçuk üniversitesi hali hazır harita çalışması.
hadim-konya yol projesi.
imar kanunu 15-16 ve 18 uygulması.
lazer tarayıcı ile cbs uygulamaları(türkiye de tek bi kurumda var o makina)
anlatıyorum işte hangi aleti kullandım diye...
kadındaki söz aynen şu;
+hımm evet biz tecrübeli birini arıyoruz, siz yeni mezunsunuz herhalde.
ulan yeni mezun değilim de tecrübe kısmına takıldım.
ülkemizin bi içler acısı hali daha.
ben bu ülkeyi sevmiyorum diyorum ya çok haklıyım.
haklıyım ve beyin göçünün kralını yapacam bu ülkeye and içtim yapacam.
onlar beni sallamıyor ya bende onları sallamıyacağım. pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.
hadi bakalım.
neyse bizim salak devam ediyor;
tecrübeli olmalı diyor zart zurt bilmem ne diye.
sanırım burdaki tecrübe ile kastı iktidar borazını çalmak.
ey güzel ülke kendine karşı çok güzel soğutuyorsun ve ilk fırsatta ata baba dinlemeden çıkacam bu ülkeden.
o kadar uyuz kaptım ki anlatamam.
neyse adam akşam saat 4 ile 5 arasında tekrar görüşelim, burası kalabalık zaten daha ayrıntılı olur dedi.
tamamdır dedim bende.
az önce ordan geliyorum ve aynen aktarıyorum gittiğimde adam yerinde yoktu.
nerde dedim?
bilmiyoruz dediler?
sıçtım sıvadım ağzıma gelen ne varsa söyledim ve rahatladım.
ohhh dedim.
+oturduğunuz yerden maaş alıyorsunuz ve hala mutsuzsunuz.
şu göbeğine bak öküz gibi kaç yılın boku var burda teyze bana bi söylesene.
sen kel kafa gözümü kamaştırıyorsun bi çekil bakalım.
ve daha neler...
üzüldüm ama genç beyinler böyle değerlendiriliyor ya yazık yazık.
mutlaka bu ülkeden alacağım olan olanı alacağım.
