Adam Smith, onun otistik doğal düzen anlayışı ve izleyicileri, ekonomik özneleri benzer şekilde güdüleyen monist özçıkar dürtüsünün rekabetle nasıl sonuçlanacağını gösterirlerken, belki de bilmezden gelerek dışsal negatif etkilerin piyasa üzerindeki yaptırımının geçersiz olduğu varsayımına yaslanırlar. Sorun şudur; serbest piyasa mekanizmasının işleyişine bırakılmış bir kamu malı üretim fonksiyonu için, sınırlı üretim kaynaklarımızın ne kadarını harcayacağımız hakkında piyasalar bize ne söyler? iktisadi karar birimlerinin kamu malına ödeme yapmak için nasıl bir dürtüye sahip olduklarını bilebilir miyiz? Eğer rasyonel bir tavrı benimseyen toplumsal özneler, kamu mallarına ödeme yapmak istemezlerse, bu toplumsal özneleri bu tüketim alanının dışına itebilir, kamusal tüketimden mahrum bırakabilir miyiz? Pekâlâ, şu söylenebilir; faydacı özne için kamu malı ödemeleri rasyonalist değildir. Toplumsal bireyler serbest pazarda kamu malı satın almak için, satın alacakları miktarı başkalarının yararına olacak cinsten kavrayacak hiçbir davranışsal güdüye sahip değildirler.
Piyasaları analiz etmek için kullandığımız yasalar-arz yasası, talep yasası, tek fiyat yasası ve mikro arz ve talep yasası-belirli tüketici temayülleri doğrultusunda piyasalarda ortaya çıkabilecek değişimleri ve yönelimleri anlamamızı sağlar; ama bu yasalar fizik yasaları gibi yorumlanamazlar ve yaşanan gerçekliğe itaat etmeyebilirler. Pekâlâ, piyasalar bu yasaların bize söylediği doğrulara itaat etmeyebilir ve aynı şekilde iktisadi aktörler de bu yasaların normlarına itaatsizlik edebilir.