beşiktaşımızın şampiyonluğu falan hak etmediğini dosta düşmana gösterdiği karşılaşmadır.
maç başlıyor, takım baskı kuramıyor. ernst adamın içinden geçemediği için yunus yıldırım düdüğünü öttüremiyor. halbuki orada ernst adamın içinden geçmeliydi, pozisyonun devamında rüştü her zamanki abzürt itiraz refleksiyle topu ve oyunu bırakınca gol geliyor ardından gökhan zan başta olmak üzere garip bir itiraz. ofsayt desen ofsayt değil, faul desen faul değil neyin itiraz çözemedik. meğer semih ile mücadelesinde faul yapılmışmış gökhan'a... öyle pozisyonlara faul diyeceksen ben sana "hasktir" derim.
koca ilk yarı pozisyonsuz geçiyor. delgado adındaki 10 numaralı topçumuz en fazla 10 metre uzağındaki adamlara yan ve geri pas yaparak vakit geçiriyor. ülker'den bonservisini alanlara yeri gelmişken bir kez daha neyse hukuku zorlamayalım. ikinci yarı denizli değişiklik yapıyor hadi "tamam" diyoruz. 2. gol evlere şenlik, adamlar ceza sahası çevresinde rahat pas yapıyor bir tane adam basmıyor. mücadele etme isteğinde olan yok ve bir orta ve rüştü üstüne gelen topu alıyor. golün göstere göstere gelmesi tuhaftı. arkasından bir değişiklik yapıyor ki, maçı izleyenler "ne alaka? neden?" sorularını soruyorlar. ben de diyorum "ernst'in yapamayıp, serdar özkan adlı topçumsunun yapabildiği ne var?" bu sorunun cevabına "şu var" diyemedim. sen top çalan, araya giren, mücadele eden dahası dikine pas atan tek adamı oyundan alıyorsun ve "ben kazanmak istemiyorum" diyorsun ısrarla.
velhasıl maç 2-1 bitiyor. demek ki; alex, lugano ve edu olsaymış fener 5 atacakmış.
ha fenerbahçe aman aman top mu oynadı? hayır. beşiktaş o kadar kötü, o kadar silik, o kadar mücadeleden uzaktı ki, fenerbahçe'ye kazanmak için bir şey yapmaya pek gerek kalmadı. bu fenerbahçe'yi yenemeyen takım da, teknik adam da şampiyon falan olacağız demesin. başta mustafa denizli, rüştü, serdar özkan ve delgado olmak üzere ruhsuz ve mücadele gücünden uzak topçu topluluğu eserleriyle gurur duysunlar...
beşiktaş'a sivasla oynadığı karşılaşmada, bursa ile oynadığı karşılaşmada ve fenerbahçe karşılaşmasında 3 defa liderlik altın tepside geliyor ama beşiktaş kibarca reddediyor.
sivas'ı yeneme, galatasaray'ı yeneme, fenerbahçe'yi yeneme, trabzon'u yeneme, bursa'yı yeneme ama de ki, "ben şampiyon olacağım" bırak denizli... kritik maçlarda fantazi yapma sevdanla kaybettiğin puanlara umarım yanıyorsundur.
sonuç alarak, bu takım şampiyon falan olmasın arkadaş... o fahiş fiyatlara rağmen o stadı dolduran, gırtlak patlatan taraftara yazık. karaborsadan 70 liralık bileti beşiktaş aşkı için 200 liraya alan adama yazık. yunanistan'dan, bulgaristan'dan, almanya'dan, adana'dan, izmir'den, maraş'tan gelen taraftara yazık.
delgado'ya bir çift lafım var, sana verilen para burnundan fitil fitil gelsin diyorum arkadaş! 1 tane büyük maç kazandır, 1 tane maçta maç al ya!
serdar özkan'a da diyorum ki, kendine 2. lig'den bir takım bul ve def ol!