olağanüstü yeteneğinin yanında, sosyal sorumluluk projelerinde yer alması da bu adama saygı duyulmasının başka bir nedeni galiba.
2-6 lık real-barça maçında formasının altını gösterdi gollerinden sonra. hormon bozukluğu nedeniyle sıkıntı yaşayan çocuklara dikkat çekmek istiyordu. sadece bu da değil, sık sık toplantılara katılması, yardım organizasyonlarında gönüllü ve aktif olarak yer alması "helal olsun" dedirtiyor.
şimdi bizim genç yeteneklere bakalım:
- batuhan karadeniz: kimse bana "ya işte çok genç, daha karakteri oturmamış, dünya para alıyor, bir anda ilgi gördü" falan filan demesin. sanki bana maradona mnskym, havalarından yaklaşıkmıyor. hayır efsane yetenekli olursun "ya abicim herif şiir gibi oynuyo, o kadar kusur herkeste" olur deriz belki. ama yok abicim! neyin peşinde bu adam? isterse dünyanın en iyi futbolcusu olsun, bu hareketleriyle hiç bişi olmaz bu adamdan.
- sabri sarıoğlu: bu adam paf takımdayken, "yeni emre geliyor" denirdi. hakkaten de yeni emre oldu herif. futbolunu konuşmaya gerek yok zaten. bence, 5000 metrede kariyer yapsa çok daha başarılı olur. orda kavga da edemez. gerçi bayrak yarışı falan olursa, takım arkadaşının üstüne falan yürür "niye erken vermiyosun bayrağı abura koyım" diyerekten. kişiksiz, çirkef, saha içinde insanlığını kaybeden çekilmez bi adam. kazara avrupaya falan gitse de biraz da onlar uğraşsa. tiksindim lan.
- emre belezoğlu: hiçbir şey demiyorum. diğerlerine göre çok daha yetenekli ama durumu ortada. bu entry okursa da büyük ihtimal ip'den adresi bulur tehdit mesajı falan gönderir. şaşırmam yani.
üç büyük takımda da var bu adamlardan. ne zaman ki sırf yetenekliler diye böyle adamlara büyük takımlarda yer verilmez, işte o gün biz avrupa futboluna kafa tutarız.
messiden girdik, kendimize bağladık yine. yeteneğinin şımarık olmayı gerektirmediğinin farkında olan bi adam messi. hepsi o kadar alında, efsane olabilmek için.
