misafirlik adabından haberi olmayan ordudur. bu yüzden istenmiyorlardır. yoksa her gelen misafirin baş üzerinde yeri olması normaldir.
ancak bir misafir, misafirliğini bilmeyip, evi kendi evi gibi kullanıyorsa (yok yok, insan kendi evini bu kadar hor kullanamaz. daha doğrusu o evde bulunan hiçbir şeye acımıyorsa), durum gerçekten vahimdir.
bazılarıyla alakayı kesebilirsiniz, ama bazıları uzaktan akraba neyin olur, isteseniz de çıkaramazsınız hayatınızdan.
- o evde 100 tane oda varsa, 100 tanesine de girer çıkarlar. dahası hepsini batırırlar.
- bol bol ve güccük güccük olan veletlerinin arkasından koşturmazlar. bu veletleri ki, o anneleri tarafından ellerine kıtlıktan çıkmışcasına tutuşturulan pastaları, börekleri, meşrubatları evin her yerine boca ederler. kapı kolları, duvarlar, yastıklar, koltuklar, halılar, hepsi de leş olur.
- girdikleri tuvaletleri insan gibi kullanmayı bilmezler. sifonu bile çekmeyenleri vardır.
- henüz boyu klozete bile uzanamayan çocuğunu tuvalete götürmekten aciz anneler vardır aralarında. bu çocuklar da tuvaletin dışına bile yapabilirler. sinir krizi geçirmemek elde değildir.
- bulundukları odada kimseye sormadan sigara içmeye başlarlar. belki o evde kimse sigara içmiyordur? içse de balkona çıkıp içiyordur? diye düşünecek nezaketten uzaktırlar.
- odanıza girip, parfümlerinizi, makyaj malzemelerini fütursuzca kullanabilirler. dolaplarınızı, çekmecelerinizi bile karıştıranları görülmüştür. hatta böylelerinden çanta ve cüzdanlarınızı bile uzak tutmanız gerekebilir.