eşitlikten ne anladıklarını cidden merak ettiğim gruptur.
ülkenin şartlarını göz önüne almayıp sanki erkekler çok manyak bir yaşam sürüyorlarmış sanki erkekler her şeyi söyleyebiliyor, onlara karşı bir baskı yokmuş, onlar ezilmiyormuş da sadece kadınlar bunları yaşıyormuş gibi düsünüyorlar her halde. öyle görüyorlar.
şartları kimler oluşturdu elbetteki kadınlar oluşturdu. kadın kendi elleriyle erkeği bu hale getirdi. bu gün çakma polat alemdarlar çevremizde var ise bunda sebep annelerimizin çocuga oyuncak silah almasıdır.
ayrıca erkek kadına şiddet uyguluyor bunun için kadınlar çocuklara şiddet uyguluyor bu oteriterelerce kabul edilmiş falan diye çocuk döven kişiler için bir ''ama'' oluşturuluyorsa bende derim ki ''bu ülkede erkeler çalışmak zorundadırlar evlerine her şartta ekmek getirmek zorundadırlar gün içerisinde onlarca insandan hayvan gibi muamele gören kişilerin bu baskıyı birisinden çıkartması oteriterelerce kabul edilmiştir'' desem yanlış demiş olmam aynı mantık üzerinden gidersem.
bu ülkede sonucta kadına şiddet uygulayan erkkeler daha az gelişmiş yerlerde yaşayan ''varoş'' diye tabir edilen popüler olarak diyelim ''göbeğini kaşıyan adamlar'' dır. bu adamlar ise diğer insanlar tarafından her daim ''hayvan'' gibi görülen insanlardır. her daim horlanan ve yüzlerine somurtulan kişilerdir.
ama bu şiddet için yeterli sebep olmamalı.
''erkekler eşitliği belirtecekse'' bu kelime dahi feminizmin bu gün haklar için değil sadece erkek düşmanlığı anlamında olduğunun kanıtı gibidir.
erkek veya kadın ne fark eder ki? kadının üstün olduğu yer vardır erkeğin üstün olduğu yer önemli olan bu üstünlüklerin eşitlenmesi.
yoksa kadın benden fazla para kazanmış falan bu değil ki olay.
bir kadın evde bütün işleri yapıyorsa o eşit değildir. ancak evde yemekleri kadın yapıyor tencereyi masaya erkek getiriyorsa eşittir.
sizin dediğiniz eşitlik bir gün kafın yemek yapsın bir gün erkek.
benim dediğim eşitlik yemeği kadın yapsın erkek yesin. ahha