insanın kim olduğunu, neden yaşadığını, ne yapacağını öğrenmesi durumudur.
hayat, frp misali insanın üstüne yüklenmiş görevler silsilesi. en basit haliyle, hepimiz işsiz de olsak bir bütünün parçalarıyız.
ne kadar acı, önümüzdeki 100 yıl içerisinde 6 milyarı geçik insan vefat edicek. işte hayat bu cümlede acındıracak kadar kendisini kısa. çocukluğumuza dair iyi kötü anılarımız dün gibi değil mi? annemizin eline yapışıp dondurma alması için ağlamaklı olduğumuz günlerde bu günlerin hayalini kurabilir miydik? kurduğumuz hayallerin yok oluşları dün değil mi?
hayat kısa. öteki tarafta kim ne olacak belirsiz. öteki taraf var mı bence o da belirsiz. hadi var diyelim, hangimizin ne olacağı belli mi? tüm sevdiklerimizi bulabilecek miyiz iyi olan tarafa düşersek? yoksa bu sevdiklerimiz, hayat içinde yaşadığımız süre boyunca mı sevdiklerimiz? hayat kısa dedim ya, yapmalı bir şeyler.
ne yapmalı evvela? önce büyümeli biraz. yanlışlar yapmalı, toprak zemine sert düşüşler yaşamalı insan. kaybetmeli. kaybetmeyi öğrenmeli. kazanmalı, kazanmanın değerini bilmeli. sonra hayatın kırıldığı noktaya kadar, en iyi donanımla ulaşabilmeli. aşkı yaşama noktasına.
aşk dedik. . .
aşkı değerli kılan insanın o gününe kadar getirebildiği birikimleri, kaybettikleri ve kazandıkları. sadece bir-iki hormonun kişiyi tetiklemesi değil. sadece cinsel bir çekim değil. sadece neslini devam ettirme uğraşı değil.
hayat adlı kelimeyi iyi öğrendik mi; işler bambaşka bir hal alıyor. kolay bi kelime. söylemesi de yazması da. 5 harfli. ama diğer az harfli kelimeler gibi, anlatmak istedikleri ve anlamı sığmamış harflerine. kısa kesmiş laf kalabalığı olmasın diye.
bir insan; hayattaki insan değerini anlayıp, bir insanın bu 5 harfli değerlisini, zaman kavramı dışına çıkaracak olduğunu anladığında hazırdır aşkı yaşamaya.
bugüne kadar edindiğim deneyimlerin, kazandığım yeteneklerin, sahip olduğum özelliklerin artık nerede işe yarayacağını biliyorum. neden yaşadığımı, neden yaşayacağımı biliyorum. kısacası kim olduğumu biliyorum. hazır olduğumu farkettiğim de onu yaşamaya, onunla aşkı yaşamaya, mantıksızı mantıklı kılmaktı tek istediğim. oldu sonunda.
ben hayatım demek istiyorum ona. banaldı değil mi hayatım?
bir daha düşün. . .
anlatabildiklerim, cümleleştirebildiklerim, daha güzellerini düşünebiliyorum.