bundan yaklaşık 10 sene önceydi
vatani görevini ifşa etmekte olan dansöz, halamın kızını görmek için "ahır kapı"ya ziyarete gitmiştim. insanlar çok sıcak kanlıydı. derken halamın kızının gösterisi bitti ve rakı balık muhabbeti yapmak için bir mekana girdik.
girmemle de içerideki o vebalı suyu fark etmem bir oldu. bir kaç sarhoş turist yerlerdeki bu tütüni renkteki alt suyu büyük bir şevkle yalıyorlardı. aslında ben yalamak yalaşmak istedim ama tadı kötdür belki diye bu niyetimden vazgeçtim.
servis için gelen garsonu sordum bu ne alt suyudur diye. cevap vermedi. halamın kızına döndüm boş ver dedi.
10 sene boyunca hep bunu düşündüm. bu soru iflah olmaz bir kurt gibi sürekli beynimi kemiriyor, habis bir ur gibi bedeni sarıyordu.
en sonunda halamın kızıyla yeniden görüştüm. evlenmişti. mutaasıp bir hayat sürüyordu.
hala kızı o ahır kapıda gördüğümüz sıvı neydi dedim. ve o gerçeği öğrendim.
o sıvı meğer viskiler arasında, içkiden anlamayan denyolar tarafından tüketilen en karanlık viski olan conivolkırmış. çanakkale savaşını anmak için canakkale'ye gelen anzak turistler oradan istanbul'a geçmişler ve sarhoş oldukları için şişeyi devirmişler.