yüzyıllardır süren insanlık kıyımları ve burdan yola çıkarak yaratılan içimizdeki kazanma hırsı ve tüketmeyle kuşanan toplumların bütün duygularını yozlaştırdığı anda ortaya attıkları savunma ihtiyacıdır.
"ben seviyorum arkadaşım bedelinide ödemeye hazırım diyemen" " sevmeyi" oysa kendi tutumlarından yitiren hiç bir koşulda altarnatif üretemeyen ve en kötüsü üretilen altarnatifkerin statukoyu korumak için karşı çıkan yine aynı insandır.
insan dediğimiz varlık varoluşundan bu yana tüketiyor ama ortada olan çelişki şu ki bir taraf sürekli tüketiyor bir tarafta (genelde azınlıkta kalan kısım)sürekli açlığıa zülme karşı teoriler geliştirip insanlığın ayakta durmasını sağlıyor.
garip olan şu;bu sürekli tüketen kokuşmuş bireyler diğer azınlığın üretiği kavramlarla ayakta durup ama buna rağmen günde 24 saat bu azınlığa küfür edip aşağılamaktan yeri gelip taşlamaktan geri durmayanlardır.
bu nasıl çelişki eyy insanlık...
aşık olursunuz sığındığınız yer yine bu kavramlardır, aç kalırsınız sığındığınız yer yine bu kavramlardır,zülme karşı başkaldırı gösterirsiniz sığındığınız yer yine bu kavramlardır yani kısacası insana yakışan bütün duyguları hissetiğiniz anda sığındığınız bu kavramlardır.
o halde ne sikmesiden bahsediyorunuz!kim kimi...