"2 hafta geçti; bugün ilk defa alışverişe geldi. Yanımda babam vardı; o ilgilendi. Giderken ; iyi aksamlar dedi."
Herşey yolunda giderken; yan komsunuz olan Basri amca ölür. Üzülürsünüz; Cenazesi kalkar; O gidince boşalan dükkana birkaç hafta sonra bir adet bayan kuaförü acılır. Yeni bir komşunuz olmuştır. Birkaç gün sonra bir ay parçası; bir abide gelir; titrersiniz; vücudunuz kilitler; öleceğim zannedersiniz. Deli gibi seversiniz. ilk görüşte aşk mı olurmuş diyen o kişiye birşeyler olmuştur. Giderken baktığınızda; kuaföre girdiğiniz görürsünüz ve anlarsınız ki; orada çalışmaktadır. Ne zaman ki Alışverişe gelir ; şaşkınlıktan ve heyecandan; yıkıp dökmediğiniz birşey kalmaz. 2 ay böyle durursunuz; aşkınızdan kudurursunuz ve bir gün çiçekçiye gidersiniz; en güzelinden 1 beyaz 1 de kırmızı gül seçersiniz. Güzelce sardırtırsınız. Öğleden sonra o gelir; derdinizi anlatırsınız. Böyle böyle; hayatımda ilk defa böyle birşey söylüyeceğim; herhangi bir terslik halinde kusura bakma lütfen dersiniz; ben seni ilk gördüğümden beri sana tutuldum dersiniz. Hemde deli gibi dersiniz. O ise sadece susar, susar. 5-6 dakika boyunca öylece kenara doğru dönüp donmuştur. Akabinde Çıktığım var der. Kilitlersiniz. Hiç değilse bir şans; belki tanımak filan ister diye düşünmüşsünüzdür. istemsizce "Allah Kahretsin böyle aşkı ; Allah kahretsin böyle cesareti" filan dersiniz. Ve çiçeği almaya bile yeltenmez. "Sen en iyisini yaptın; ama çıktığım var" der, gider.
1 saat sadece oturursunuz. Hiçbirşeyi duymaz; anlamazsınız. Sonra buketi kırıp çöpe atarsınız. 9 saat içinde 3 paket sigara biter; anlamazsınız. 2 gün sadece bir paket burçak bisküvi ile durursunuz. (2 hafta geçmesine rağmen hala hiç acıktığımı hatırlamıyorum. Sanırım depresyon.) 2 haftada; 14 kilo verirsiniz.
Arkadaşınıza açılırsınız; - Üzülme be oğlum, kızmı yok" filan der. Siz başka birini istemiyorsunuz ki, sadece o. Zira siz susadım deyince; git iskender-döner filan ye demek nasıl birşeyse; buda size öyle gelir.
En kötüsü çok ciddi bir biçimde intiharı düşünürsünüz. Ama bazı değerlere kıyamazsınız -ki bu canınız değildir. Zaten siz ölü sayılırsınız. Açlığı, acıyı ve diğer etkenleri hissetmeyen biri nasıl yaşıyor olabilir ki?-
'Acaba hayattan fazla birşey mi istedim? Ben hiç kimseye böyle davranmamaya çalıştım. Ufacık birşey için dahi kimseyi üzüp kırmamaya çalıştım. Adaletin bumu dünya?' diye düşünürsünüz.