1 mayıs 2009

entry124 galeri
    103.
  1. evet sevgili yurttaşlarım, bir 1 mayıs'ı daha geride bırakmak üzereyiz.

    hatrımda kaldığınca özetleyelim ilk önce bu serüveni.
    aylar öncesinden başlayan psikolojik mücadeleler neticesinde önce resmi tatil ilan edilen 1 mayıs, daha sonrasında taksim için mücadele öncesi mücadelelere tanık etti bizleri. neydi istenenler? teorik olarak uluslararası bu işçi bayramı günü tüm ezilenlerins eslerini duyurabileceği mühim bir gündür. fakat her konuda olduğu gibi bu konuda da işin pratiği ve teorisi ayrışıyor. pratiğe baktığımızda kendilerini ıspatlama çabasına giren marjinal grupların sahne alıp, sağı solu talan etmesi, konuyla tamamen alakasız masum halkın canını yakması gibi durumlarla 1 mayıs bizi karşı karşıya bıraktı yine.

    bu akşam haberleri izliyorum da, taksim ele geçirilmiş, heykelin üzerine çıkılmış fotograf çekilmiş falan, iyi güzel. genel itibarıyla öncekilere nazaran daha barışçıl bir taksim izledik bugün. polislerin orantısız güç uygulamaları bir nebze olsun azalmıştı. halay çekip bayramlarını kutlayan kimi alkışlanası gruplar sahne aldı, izledik, gelişmeyi görüp sevindik. haberlerin devamında mecidiyeköy taraflarında bir camiye isabet eden göz yaşartıcı bomba neticesinde cemaat ve mahalle sakinleri bir olup 1 mayıs katılımcılarına karşı tutum gösterdiler. ellerinde sopalar gençkızlarımızı dövdüler, her iki eylemciye düşen bir polis memuru orada yoktu ne acayip ki. halk birbirine girdi resmen. alın size kutuplaşma. bir tarafta muhafazakarlar, diğer tarafta devrimciler. bir ülke için halkın bütünlüğünün bozulup bölünmeye yüz tutması kadar kötü bir durum yoktur. ne yazık ki son yıllarda hareketlenen laiklik ve laiklik karşıtlığı, türban severler ve türban karşıtları, atatürk ve hümeyni yandaşları gibi çeşitli şekillerle bizi ikiye bölmeye çalıştı akp ve chp iki partiden de hiç haz etmeyen biri olarak, daha yakın olduğum görüşün de akp olmadığını belirtmek isterim. neyse.

    plastik mermiler gördüm çizgi halinde seyreden. polis memurumuz, maaşını bizim vergilerimizden alan polis memurumuz, üstlerinden aldığı emirler neticesinde counter strike oynarcasına plastik mermilerle ateş ediyordu insanların üzerine. tanrım bu nasıl bir görüntüdür? bir ülkenin kolluk kuvveti, aynı ülkenin vatandaşlarına, hem de topyekün bir şekilde ateş ediyor. utandım bizi bu duruma getirenlerden. üzüldüm ülkemin geleceği adına. yeri geliyor onlara, yeri geliyor bunlara yöneltiyorum eleştiri oklarımı. salt bir şekilde haklı tek bir kişi bile yoktu orda.

    manzaraya bakar mısınız, bir yanda göstericiler, teoride amaçları bayramlarını kutlamak sadece, bir yanda polisler, teoride amaçları halkın güvenliğini korumak, bir yanda sade vatandaş, teoride amacı gezip eğlenmek, para harcamak. şişli de tahmin ettiğim akdarıyla cevahir'in önünde üçü birbirine karışıyor. polis önce ordan geçen masum insanları ayırıp bir kenarda tutmak istiyor, amacı onların güvenliği. fakat bu öfkeli masum kadınlarımız nasıl çemkiriyor polislere, ben şuraya gidecem! nasıl bir cırtlak sestir bu yazık be teyze, biliyorsun olayların çıkacağını ne bok işin var orda. polis bir yandan da plastik mermiler ve tazikli suyla püskürtmeye çalışıyor göstericileri. göstericiler taksime gitmek istiyor falan filan fıstık.

    ne yaparsak yapalım, meydanlarda ne kadar götümüzü yırtarsak yırtalım, şu an olduğundan daha ileriye götüremeyiz bu ülkeyi bu yöntemle. hala göremediniz mi yurttaşlarım? kiminiz neoliberalizmden habersiz sağ tarafta toplanmışsınız, vur kır parçala ekseninde, kiminiz marksizmden habersiz solda toplanmışsınız, önce o vurdu sonra biz vurduk diyerek, kimi her şeyden habersiz kendisine dayatılan totaliter toplum figürünü yaşatıyor. analyın artık, birbirimize çemkirerek ne işçi sınıfını, ne türk ulusunu kurtarabilir, ne kürt sorununu çözebiliriz. bir kez olsun birbirimizi anlama yoluna gitmedik. her seferinde karşıt görüşlülere karşı cephe aldık, sen bir eşyden anlamazsın diyerek doğrusunu dikte etmeye çalıştık. e be benim güzel marksist, neoliberal, anarşist, kürt, türk, milliyetçi, faşist, akpci, laik, muhafazakar sınıflarım, bırakın artık birbirinizi yemeyi. hepimiz bir ucundan tutsak, birbirimizi itmek yerine odak noktasında buluşsak, ne güzel memleketimiz oalcak. yemeyin artık birbirinizi, gelin sevişelim, önce birbirimize saygı gösterelim, sevelim birbirimizi. 1 mayısımızı da, kutlu doğum haftamızı da, hıdrellezimizi de, 23 nisanımızı da, türkiye ulusu olarak hep birlikte kutlayalım.

    evet, haklısınız çok farklı kültürler, çok farklı bakış açıları, farklı ırklar, farklı beklentiler, farklı hayatlar, farklı sosyal statüler var. ama hala idrak edemediniz, türkiye bir tane. tek. bunun kıymetini bilelim. pirince giderken eldeki bulgurdan olmayalım.

    seviyorum hepinizi, kiminiz faşist, kiminiz solcu, kiminiz anarşist, kiminiz kürt, kiminiz türk, kiminiz ermeni, kiminiz ne idüğü belirsiz olsa da, seviyorum hepinizi. canlarım, ciğerlerim benim.
    2 ...