oturup klavyenin başına göt baş sallamak ne kadar güzel ve kolay dimi sevgili yeni yetme yazarcık bozuntularım..bu durumun benzeri zamanında kübada batista yanlılarından tutun da ispanyada franco rejimi ve şilide pinoche dikdatörlüğünün yaptığı katliamlarda da gerçekleşmişti..
bu gibi diktatörlük rejimlerinde egemen güç hakkında yapılan her türlü eleştri ya hapis ile sonuçlanırdı ya da idamla..ama kimse halkı isyana sürükleyen politikalardan bahsedemezdi yoksa asılırdı..bu durum doksanlı yılların sonuna kadar türkiye'de de gerçekleşmiştir..pkk terörünün zirveye ulaştığı yıllarda(90 lı yılların başları) devlet tarafından halka empoze edilen olgu,güneydoğuya yapılmış olan o kadar yatırım olmasına rağmen bu vicdansız ve vefasız güneydoğu halkları ayaklanmış ve devlete isyan bayrağını açmış şeklindeydi..kimse bu insanlar neden isyan ediyor, neden eline silahı aldığı gibi dağa çıkıyor diye sormuyordu çünkü soranlar da hapse gönderiliyordu..kimse bu bölgedeki halkların 1800 lü yıllarda II. mahmutla başlayan asimilasyon sürecinin son demlerinin yaşandığını bilmiyordu..kimse neden seyit rızanın devlete karşı isyan bayrağını çektiğini bilmiyordu, yıl 1937- dersim.. kimse bedirhanın ben halkımı ezdirmem düsturuyla padişaha isyan etme nedenini bilmiyordu..yıl 1834 - botan... neyse konumuz yakın tarih olduğu için ve yazarımız biranın keyfini çıkarmak isteiği için bu dönemi kısa geçiyoruz...
yetmişli yıllar..uğur mumcunun kürt dosyası kitabına başladığı ama 90 a geldiğinde katledilmesinden mütevellit bitiremediği yarım kalan kitabındayız..abdullah öcalan..kimdir ??? sbf de teorik bilgisi zayıf, sinik bir öğrencidir...zamanla zamanın gerektirdiği sol akıma kapılarak eylemlere katılmaya başlar..ama bildiğin pasiftir...mit teşkilatı bu "parlak" gencin farkına varır..bundan sonra pek bir bilgi yok ama ne zaman ki abdullah öcalanın katıldığı bir mitingde polisler gözaltı çalışmalarına başlasa hep bizim apo kurtulur..işin ilginç yanı yanlış hatırlamıyorsam 1975 yıllarında yine bir gözaltı sırasında göz altına alınanlardan tek tutuklanmayan bizim apodur.. (bkz: uğur mumcu)
neyse konumuz devletin pkk yı yarattığıydı, o yüzden liderden bahsederek girdik olaya..abdullah öcalan mit tarafından sinik geçen öğrencilik yıllarında tutuklanmaktan kurtularak mit tarafından kullanılmış biridir..( bu arada öyle çetrefilli bir konu ki, cümleleri ve kelimeleri seçerek kullanmak gerçekten çok zor..kuralsız bir şekilde kullansam olmadığım halde beni pkk teroristi olarak da görebilir bu ulusözlük cemaatı))
apo dan gelelim pkk nın oluşum sürecine..burası işte çok önemli yeni yetmecim..bunları resmi dillerden duyamazsın çünkü bu süreç devletin yaptığı katliamları içermektedir...şimdi gecenin bu vakti kalkıp da kitapları açamayacağım ama pkk nın gerçekleştirdiği ilk baskın 1984 eruh baskınıdır..burada ben tamamen bir hollandalı olarak bakıyorum olaya..çünkü kendini soyutlamazsan objektif olarak olayları kavrayamazsın..çünkü o türlük yok mu o türklük, her şeyi kutuplaştırır..atsızın veya türkeşin bile sabetayist olduğu bir ülkedeyiz, kimi nere çekersen oraya gelir, çok tehlikeli...neyse...ilk baskının- diğer bir deyişle isyanın - gerçekleştirildiği tarih çok ama çook önemlidir..1984..bundan önce gerçekleştirilen kürt isyanı benim bildiğim kurtuluş savaşı sonrası olan 1938 dersim isyanıdır daha doğrusu seyit rıza önderliğinde zulme başkaldıran ama sonucu katliamla biten dersim katliamıdır..
1980 sonrası güneydoğuda gerçekleştirilen devlet terörünün hesabı sorulmadan pkk sorunu çözülemez...evet, bu bir gerçektir ve 80 den sonra özellikle amed'de(diyarbekir)cezaevinde gerçekleştirilen ve bütün dünyanın bildiği ama nedense bizim ülkemizde yaşayanların bilmediği devletin faşizan bir hükümranlık kurma amaçlı yaptığı işkencelerin pkk terör örgütünün oluşmasına çok büyük katkı sağlamıştır..bulursanız okuyun gençler, 80 darbesinden sonra, hiç bir olaya katılmadıkları halde sadece ırkı kürt olduğu için işkence gören ve işkence sonucu ölen, işkence görmesine bile gerek kalmadan evinden alınıp bir daha geri dönmeyen binlerce kürt vatandaşımızın faili meçhul cinayetlere kurban gittiklerini bulabilirsiniz...doğuya gitmeden bu durumu anlamanız mümkün değildir..o yıllarda türkiyede dünyada daha önce yaşanmamış bir faili meçhul cinayetler zinciri işlenmiştir..neden??? sadece kürt oldukları için, evet sadece kürt oldukları için..kimse bana aksini iddaa etmesin ben bitliste asteğmen olarak askerliğimi yaptım ve bizzat birinci ağızdan dinledim bu cinayetleri...aynen 1938 dersim katliamında olduğu gibi..tabi ki o kadar fütursuzca yapılmadı, sene 90 yıllar ne de olsa... biliyorsunuz türkiye hala aihm de milyonlarca dolar tazminat ödüyor her yıl 90lı yıllarda yapmış olduğu zulüm için...
neyse konuya dönmek gerekiyor yine yoksa hapse gircem * ) 80 sonrası yapılan bu faşizan uygulamalar neticesinde 200 yıldır hükümranlık altına alınmak istenen ve asimilasyona uğrayan (biliyorsunuz bu dönemlerde kürt kelimesinin dağda yürüyen türklerden oluştuğu hurafeleri yayınlanmıştı tdk da, dağda yürürken kart kurt seslerinden kürt oluşmuştur gibi komik şeyler..) ama bir türlü boyun eğmeyen kürt halkı, özellikle diyarbekir beş nolu cezaevinde gerçekleştirilen insalık dışı işkencelerden sonra artık yeter diyerek seyit rızanın bıraktığı yerden tekrar başlama gereği hissetmiştir..ben burda ne teröre geçerli bir neden sunuyorum ne de terörü savunuyorum...objektif bir şekilde olayları kronolojik bir sıraya döküyorum..şiddetin her türlüsüne karşıyımdır zaten..bu açıklamayı yapmak zorunda hissetmem bile ne kadar aciz durumda bir halk olduğumuzu gösteriyor aslında..neyse...can dündarın bir sözüyle bitireyim yoksa daha çok uzayacak bu konu :
devlet; 1980 yılında gerçekleştirmiş olduğu katliamlarla ve özellikle diyarbakır beş nolu ceza evinde insanların onurlarını ayaklar altına alarak ve çoğunu katlederek gerçekleştirdiği işkencelerle bu terörü zorla doğurtmuştur..