seni ve olup bitenleri düşünmek her gün daha dozlaşıyor. yüzünü hatırlamayı da beceremiyorum. eskiden de kendimi zorlayıp hatırlardım. en manasız kişiler bile aklıma kazınırken niye yer edemiyorsun kafamda anlamıyorum. hatıralar canlanmak istemiyor gibi. ben ıssız ve ve gitgide solan birşey oldum, hayaller ve düşünceler benden uzak. yavaş yavaş zorlaştı hepsi ve silindiler. keşke histerik bibok olmasaydım. beni herşeyden soğutan düşünce bazında takıntılar oldu biraz da. evet güzel bi şarkı dinliyorum. bikaç gün sonra aynı şarkı "evet süper olucak müthiş hissedicem" derken ya da sadece hiç keyif alamayacağım ihtimalini aklıma getirdiğimden falan şarkı piç oluyor. "evet sorunlarım üzerine düşünüyorum, allahım sonunda çözüm üreticem, "evet durum bu" diycem* ve en azından ne tür bi bokun içinde olduğumun farkında olmanın sevincini yaşıycam" diye sevinirken de o mucizevi beyin fırtınası diner beni kahreder.
herboku erteledim. hepsi hayatı yaşanılası kılan şeylerdi. hepsi yarım kaldı. aklımın bi köşesinde beni dürtüp rahatsız eden ve o anki yarım bırakmamam gereken hedeleri kaçırmama sebep olan birer çeltik oldular. şimdi geri dönüp düzeltemeyeceğim kadar çoklar ve en kötüsü onları unuttum. hatırlamak için çaba göstermeye bile niyetim yok ama yarım bırakmanın verdiği sıkıntı hala varken yeni birşeyler de yapamıyorsunuz. üretken, yaratıcı tarafımı böylece gömdüm. ve senle daha iyi olmak için çok gururlu ve utangacım. sana verebileceğim bir şey kalmadı galiba, en çok bundan korkuyorum, hiç keyfim yok, ağzım da laf yapmıyor eskisi gibi. büyük bir hayal kırıklığı olacağım senin için o gün. bir gün.
kendime söz geçiremiyorum. kendimi bulamıyorum. nerede o eski günler?