Günümüz eğitim sisteminin temel hedefi, çok kısa zamanda öğrencilerin kafasına çok miktarda bilgiyi yerleştirmek. Bu nedenle alanında gerçekten başarılı olan insanlar, bir okul başarısı ile ortaya çıkmıyor, tam tersine okulun verdiği zihinsel kalıpları aşabildiği için büyük başarılar ortaya koyabiliyor. Sadece okul kalıplarıyla yapılanmış bir öğrenci, bilgi bakımından gelişmiş ülkelerdeki yaşıtlarına göre aşırı yüklü ama onu gerçek hayatta kullanabilme ve yetenek bakımından yetersiz yetişiyor. Çünkü gelişmiş birçok ülkedeki eğitim sistemi; öğrencilere bilgi vermeye değil, bilgiyi kullanma yeteneği vermeye odaklı.
Bu, aynen gelişmiş bir bilgisayara mükemmel programlar yüklemek; ama programları kullanamamak ve bilgisayarı daktilo amacıyla kullanmak gibi bir şey. Bu anlamda lisede çok başarılı, üniversite sınavında da ilk sıralarda yer alıp üniversiteden sonra hayatın içerisinde ciddi bocalamalar yaşayan çok sayıda insanların varlığı kaçınılmaz gerçeklerden bir tanesi... Çünkü sistemin tek değer verdiği şey kişilerin hayatında belki de hiç kullanmayacağı bilgileri sadece bir süreliğine sınavlara kadar beynin bir köşesinde tutmak. diğer bir deyimle, "bilginin turşusunu kurmak"...
çivi çakmakla ilgili çok kalın kitapları yutup çivi çakamamak gibi.... Bu sisteme göre, kitapları yutmak temel hedef. Kullanabilmeniz ya da size faydası olup olmaması sistemi hiç ilgilendirmiyor. Öğrenciler, kendilerine gelecekte hiç faydası olmayan konularda bir soru yapabilmek için günlerini harcıyorlar, onların yerine yaşamsal önemi olan bu konuları öğrenseler ne kaybederiz? Bilmek, anlamak ve yetenek sahibi olmak çok farklı prosesler. Günümüz eğitim sistemi; öğrencilere, beyinlerini kullanmayı, bilgiyi kullanmayı değil de sanki çok büyük bir marifetmiş gibi onları sadece ezberlemeyi ve depolamayı öğretiyor. Bilmemizi istediği bilgiler ise, çoğu ne gelecekte meslek hayatımızda ne de normal yaşantımızda bize gerekli olan bilgiler.... Sınıfla gerçek yaşam arasında çok büyük uçurum var. Batıda özellikle bu konularda eğitim dünyası içerisinde önemli tartışmalar söz konusu....
Çocukların zihnine kullanmayacağı gereksiz bilgileri yüklemek sorunu, ne yazık ki bizim ülkemizde henüz ciddi anlamda gündeme gelmemekte, Hatta eğitim sistemimiz, bazı uygulamalarıyla bunu daha da kemikleştirmektedir. Bu nedenle, zihinsel olarak çok üstün performansı olan gençlerimizin çoğu, üniversiteden sonra, sosyalleşme, iletişim kurma ve hayata adaptasyon konusunda ciddi sorunlar yaşıyor ve zihinsel bir hurda haline gelebiliyor. Çünkü bu sistemde, başarılı olmak için, sosyal hayattan kopmak gerekmektedir. Sadece sosyal hayattan mı? neredeyse bütün hayattan..... işin daha da kötü tarafı bu durum, bizim eğitim sistemimizi hiç ilgilendirmiyor. Çünkü onlar, "Biz yükleyeceğimiz kadar bilgi yükledik. Daha ne yapalım!" diyorlar.