Sağın " hepimiz aynı gemideyiz " mantığıyla sola uyguladığı ve " her kim olursan ol yine gel " düşüncesi ile sol içindeki bazı revizyonist parti ve sendika bürokratlarının öncüsü oldukları sözüm ona politik bir manevradır. Solun evrensel değerleri belirtilmiş http://haber.sol.org.tr/ sitesinde :
- solun evrensel değerlerine sahip çıkar.
- eşitlikçidir.
- emekten yanadır.
- anti-emperyalisttir.
- yurtseverdir.
- şovenizme ve faşizme karşıdır.
- bütün ülkelerin işçilerinin birliğinden yanadır.
- her tür sömürü ve ayrımcılığa karşıdır.
- aydınlanmacıdır.
Solun içine ulusalcıları, dini grupları, etnisite siyaseti sürdürenleri sırf ant-i emperyalist diye dahil ederseniz ayvayı bir kere baştan yediniz. Zaten sermaye sınıfı devletinin amacı da yine bu. Ne kadar emperyalizm karşıtı olduklarını tartışak değiliz. Olmadıklarına da aşinayız. Ergenekon savcıları gibi kalkıp devrimci şiddet uygulayanlarla bölgesel etnik kıyım yapanları aynı torbada değerlendirmek gibi çarpık bir politika da izlemiyoruz. Taraf, Vakit, Zaman gazetleri ile yayılan fethullah gülen destekli " solcular/devrimciler teröristtir " palavralarına kulaklarımız tıkalı. Deniz Gezmiş ile Abdullah Öcalan'ı aynı kefede değerlendirenlerin akıl sağlıklarından da şüphe ediyoruz. Kürt denildiği vakit baltasını hazır eden faşistlerin aramızda hiç yeri yok. Bütün işçilerin birliğinden yana ama kendi işçisini kendi ülkesinde bir damla korumak gibi bir niyeti olmayan ve 1 mayıs'ı işçi ve patron dayanışma bayramı zanneden sendika bürokratlarının sermaye yavşağı olduğunu geç de olsa anladık. Özgürlükleri türbana sıkıştıran dinci kitlenin darbe karşıtı çığırtkanlığının fethullah gülen ve george soros takviyeli bir sivil darbe olduğunu ergenekon davası ile alenen yaşıyoruz. Çarşaflı ve rozetli açılımlarla oy avına çıkan sosyal-demokrat olma iddiasındaki tusiad partilerinin eşitlikten anladığının sadece kemalist burjuvazi kliği için geçerli olduğuna yıllardır şahitiz. Ant-i emperyalistlikleri tusiad'a sökmez. Oysa bu ülkeyi AB , ABD ve IMF , Dünya bankasına peşkeş çeken yine çok sevdikleri sermaye tekeli Tusiad'dır. Ordumuza sermaye sınıfı oligarşileri eliyle, gelişmiş emperyalist ülkelerin istekleri doğrultusunda nasıl ayar verildi ortada.
Velhasıl, sol halktan kopukmuş, halkın değerlerini küçümsüyormuş, devrimciler teröristmiş, hala kemalist bağlarından kurtulamamışmış, jakobenmiş de at gözlüğü filan takıyormuş. Solun yukarıda bahsedilen düşünceye sığan, ve bu doğrultuda eylem içerisinde bulunan bir tane dangozla bile işi olmamalıdır. Kendisini halk ilan eden sermaye partilerinin ve götünü amerika'ya dayayıp ulusal kurtuluş mücadelesi yürüttüğünü zanneden etnik grupların borazanı bu diyarlarda ötmez, ötmemelidir. Kısacası sol - dinci,liberal,etnik milliyetçi - omurgasızların elini kolunu sallayarak girip çıkacakları mevlana'nın türbesi değildir. Sizin de Tanrı misafiri olmadığınızı biliyoruz.
