Oğuz Kağan Destanı, Hun Türklerinin destanıdır. Fakat bu destanın bugün elimizde bulunan parçası, islâmiyetten sonra, 13. yüzyılda, Uygur Türkçesiyle yazıya geçirilmiştir. Aslında destan çok uzundu. Bugün Dede Korkut Hikâyeleri diye bildiğimiz yazılar, o destanın islâmi geleneğe adapte edilmiş bölümlerinden başka bir şey değildir.
Destanın kahramanı Oğuz Kağanın, Asya Hunlarının en büyük, en ünlü kağanı olan Mete (Motun) olduğunda birçok tarihçi birleşiyor. Belki bu destan Meteden evvel de vardı. Metenin ünü, kahramanlıkları ve hayatının Oğuz Kağanın hayatına benzemesi, Oğuz Kağanın aslında Mete olacağını düşündürmüştür.
Türkler, islâmiyetten önce de, sonra da Oğuz Kağanı ata saymışlardır. Tarih, Hunlardan Osmanlılara kadar bütün Türklerin, Horasan, Azerbaycan, Irak, Anadolu, Balkanlar, Kırım, Ukrayna, Kuzey Afrikada devlet kurmuş Türk topluluklarının hep aynı Hun-Oğuz birliğinin torunları olduğunu gösteriyor.
Oğuz Kağanın annesi Ay Kağan idi. Destan, Ay Kağanın Oğuzu doğurduğu günden başlıyor ve Oğuz Kağanın yaşlanıp büyük Türk ilini oğullarına paylaştırması ile sona eriyor. Fakat tekrar edelim Bu destanın sadece bir bölümüdür. Başından, ortasından ve sonundan eksiklikler çoktur.