osmanlı devletinde sömürgecilik

entry14 galeri
    4.
  1. yanlış tespitlere neden olan yanılgı. evvela osmanlı imparatorluğu emperyalist bir güç müdür yoksa değil midir bunu bilmek lazım. bunu bilmek için de sosyo-ekonomik yapısını, bürokrasisini ve siyasi hayattaki pratikleri incelemek gerekir. en son söyleyeceğimiz şeyi şimdiden söyleyip bir iki açıklama yapmaya çalışalım. osmanlı imparatorluğu, sömürgeci bir devlet değildir. emperyalist hiç değildir.

    "sahiplenici ve koruyucu" olarak nitelendirilmesi aslında doğru bir tespittir* ve devletin nasıl bir yapıya sahip olduğuna yönelik de ipuçlarını zaten verir. osmanlı imparatorluğu "roma" tipi bir imparatorluktur. yani hakimiyeti altında bulunduruğu tebaayı yöneten, kollayan, sahiplenen, o tebaadan vergi alıp onların yaşam haklarını sağlamakla mükellef olan tipik bir imparatorluktur. aynı roma ve bizans gibi. biz bu tip imparatorluklara roma tipi imparatorluk ya da birinci tip imparatorluk diyoruz.

    emperyalist ve sömürgeci imparatorluklarda ise -ki 16.yy portekiz ve ispanyol imparatorlukları ve son olarak da 19.yy ingiltere imparatorluğu bunun tipik bir örneğidir- bir yönetme sorumluluğu olmadığı gibi, hakimiyet altında bulundurulan bölgeler de bir anavatan toprağı olarak görülmezler. ve bu bölgelerde elde edilen üretim fazlası yani artı değer, her ne pahasına olursa olsun bu bölgelerdeki insan hayatından daha önemlidir. zenginlikler burada değerlendirilmek yerine, ana karaya akıtılır. yönetim, evvela askeri baskı daha sonra da başka baskı unsurlarıyla elde tutulur. hak-hukuk-özgürlük, yalnızca sömüren ülke içindir. sömürülen bölgelerinse böyle bir hakkı yoktur. örneği portekiz ve ispanya, orta ve güney amerika'ya gittiklerinde, bölgenin tüm degerli madenlerini ana karaya akıtmışlar, bu bölgedeki uygarlıkları yok etmişler ve insanlarını hayatları pahasına köle olarak çalıştırmışlardır.

    osmanlı imparatorluğu ise, tarihinin hiçbir döneminde sömürgeci olmamıştır. basitce örnekleyelim. bir ülke fethedilir. hemen ardından fethedilen ülke hakkında geniş araştırmalara gidilir. sayımlar yapılır. eski kanunlar ortaya çıkarılır. gelenek ve görenekleri öğrenilir. halkın yaşamına etki eden içdinamikleri bellenir. daha sonra bölge osmanlı hakimiyetine girdiğinde dahi bu bölgenin eski kanunları büyük ölçüde yürürlükte kalır. bu osmanlı devleti'nin yönetme anlayışıdır. o'nun için tebaanın refahı her şeyden evveldir. zira müreffeh olmayan bir tebaa üretemez. üretim olmazsa da çarklar dönmez. uzun hasan yenilip de diyarbekir fethedildikten sonra dahi, bu bölgenin kanunlarının ismi çok uzun yıllar "hasan padişahın kanunları" olarak anılmıştır. osmanlı bu tip şeylerden rahatsız olmaz. çünkü kendi öngördüğü siyasi projeleri dayatmak yerine, kadimden beri var olan kurulu düzene itibar etmeyi her zaman daha faydalı bulmuştur. üretim tımar sistemi ya da başka usullerle idame ettirilir. hiç kimsenin artı değeri ya da özgürlüğüne zorla el konulmaz. anlatalabilecek daha çok şey var elbette. ancak bütün bunları göz önünde bulundurmadan osmanlı devleti sömürgeci bir devlettir denilemez. bu çok büyük bir yanılgıdır.
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük