iş hayatının sonu olmaması

entry2 galeri
    1.
  1. geceleri odamda uçan terörün ta kendisi bu dostlar, hacılar, ebeveynler, arkadaşlar.

    lan ne güzeldi ilk okulda, casio saatlerimizi tenefüs zilinin tam çalacağı zamana göre ayarlar, 10 9 8 7... diye içimizden sayardık. 0 olunca sayaç, çalardı o zil. tenefüs, kozalaktan futbol topu yapmalar, kızların eteklerini kaldırmalar, gazoz içip simit yemeler. çalardı o zil... ilkokulun bir sonu vardı. 2 sene sonra bitecek denirdi veya 1 yıl. biterdi ilk okul.

    ardından ortaokul ve lise geldi. okulun ne zaman yaz tatiline gireceği belliydi. milli eğitim bakanlığı ta en başından söylerdi bunu bize. 17 haziran'da karne veriyoruz size, deli psişikler. 17 haziran'ı beklerdik ve gelirdi o gün. hiç de şaşmazdı üstelik. 17 haziran tam olarak 17 haziranda gelirdi.

    lise'de en büyük derdimiz öss olumştu artık. kurtuluş bu sınavdaydı. ergenliğin verdiği deli dolu coşkuyla, "uzaklaşacağım buralardan, aileden. ne bok istersen onu yapacağım" derdi suratı sivilce dolu dengesizler. öss'nin günü belliydi. lise son sınıfın ne zaman biteceği de belliydi. sonu vardı bunların.

    öss'de geldi geçti. sınav kazanıldı, evler tutuldu, yurtlara yerleşildi. artık tek amaç okulu bitirebilmekti. işin ilginç yanı üniversitenin ne zaman biteceği 4 ila 7 yıl arası bir aralığına tekabül ediyordu. bir çizgi çekebiliyordun zaman çizelgesine.

    vizelerin, finallerin, yaz okulunun ne zaman sona ereceği hep belliydi. daha önceden kararlaştırılmış iki tarih arasında gelişiyordu herşey.

    sonra bok vardı da bitirdik okulları. iş teleşesine kapıldık. bulduk ya işi zor olmadı.

    ee n'olacak şimdi?

    ne zaman bitecek bu hayat. anne babadan kurtulmak istedik. ne zaman göreceğiz artık anne babayı. özlem sarıyor her tarafınızı değil mi?

    eski günlere dair özlemler...

    ne kadar da çok vakik varmış diyor insan. keşke sevgiliye daha fazla zaman ayırsaydım, keşke memlekete daha çok gitseydim diyor. lan ne keşkesi önüne bak diyor bir iç ses. "kaçamazsın ki" diye alaycı bir ses hemen cevabı yapıştırıyor.

    iki, üç tane arkadaş oradan sesleniyor bana, emekli olacaksın ya demekte.

    ahahaha.

    gülüyorum ben bunlara.

    insanlar çalışmak için doğuyor. düzen buraya getirmiş medeniyeti.

    çoğu gencin "şu üniversite bir bitsin" deyişlerini duyar gibiyim.

    bok var bitince. süper oluyor. 2 gün sonrası akşamına arkadaşlarına söz veremiyorsun şu mekanda buluşup sohbet edelim diye. yorgunluktan bir film seyredemiyorsun, ertesi günün stresi kendi evinde de buluyor seni. faturalar, yemek, ulaşım, giysi...

    telefonun çalıp, sana ihtiyacımız var diyorlar. ha evet statü kazanıyorsun. sikmişim statüyü, saygıyı. hayat denilen şey elinden alınıp insanlığın sonradan uydurduğu sıfatları veriyorlar sana.

    en kötü yanı da çaresiz olmak be dostlar. kazanılması gereken bir şey para.

    evet ben bu sabah yine dolmuşa bindim...
    5 ...