ihsan oktay anar sempozyumu

entry4 galeri
    2.
  1. açıkcası bu tip etkinliklere hep çekinerek yaklaşırım ki bu da onlardan biriydi. özellikle fiktif eserler üzerine düzenlenmiş aktiviteler daha sorunlu olmaya meyyaldir. çünkü fiktif eserleri kişi kendi kabiliyetince yorumlar ve bununla mutlu olur. çünkü her şeyden cevval olan kendi düş gücüdür. lakin bir başkasının aynı fiktif eseri yorumlamasıyla karşılaşınca kendi yorumunu beğenmeyebilir ve bu beğenmemezlik halinde kişi düşük kalibreli bir rasyonaliteye sahip olduğunu düşünmeyeceğinden esere karşı olumsuz tepkimelerde bulunabilir. hatta bir başkası tarafından yapılan yorum kişininkinden kötü ise bu defa da kişi ''arkadaş bende de ne hayal gücü varmış yazarı bile geçtim'' fikriyatı ile yazardan soğumanın eşiğine gelebilir. bu sempozyumda da bu tip olasılıkların mevcut olduğu kanısındayım. ki örnekleri mevcuttu sempozyumda.

    ben bu sempozyuma giderken açıkcası kitaptaki gibi eğlenceli ve farklı etkinliklerle karşılaşacağımı umuyordum. yanılmışım. ihsan oktay romanını kendi kurgusal ve fiktif havasından sıyırıp rasyonel ve reel düzleme çekilmeye çalışılması can sıkıcıydı. organizasyon kötü tertiplenmişti(buraya döneceğim) ve katılımcıların bu kötü tertibe ayak uydurmasıyla iyice çekilmez bir hale büründü etkinlik. ihsan oktay hakkında en afili/düşsel konuşmayı elif şafak yaptı. onu nasıl gördüğünü ve ondan nasıl etkilendiğini anlattı. elif şafak dışındakiler en temel ipucunu(hayalgücü) es geçip daha çok reel düzleme çekmeye çalıştılar. kimi kadınsızlıktan dem vurdu kimi metinlerdeki tekrarlardan kimi çıktı kitab -ul hiyeli meddah!! gösterisi ile anlatmaya çalıştı. bunların hepsi aslında ihsan oktay'ın sabık okurlarını yaraladı diye düşünüyorum.

    evet organizasyona gelelim biraz gecikmeli de olsa. taksimde servisi beklerken başladı terslikler. beklediğimiz yerin uzağına konuşlanan servisi son anda farketmemiz ve akabinde servise gidip binme teşebbüsümüz şöförce bertaraf edilmeye çalışıldı. lakin bir kaç arkadaş ısrar edip tartıştı ve neticede bindik servise. santralistanbul'a vardığımızda organizasyon içinde en çok merak ettiğim bezmara dinletisi için salona dolu olduğu gerekçesi ile alınmadık. sonrasında sempozyum konuşmacılarını aynı salonda alt alta üst üste dinleyince bezmara dinletisine alınmama bahanesi havada kaldı. hatta biz yerde otururken üstümüze basıp geçebilecek durumda bir kalabalık vardı ve bu duruma gülmek durumundaydım ki güldüm zaten. 10 dakika meddah!! gösterisi yapılacak denilip 10 dakinanın çok üzerinde bir vakit geçince bir arkadaş alkışlayarak elemanı indirme girişiminde bulundu ama başaramadı. elbet bu da eksi hanesine yazıldı organizasyonun.

    neticede başarısız ve ihsan oktay anar kitaplarındaki kurmaca gerçeklik algısından uzakta bir sempozyum izledik. yazar iyi ki gelmemiş yoksa çok sıkılabilirdi. ayrıca verilen arada açılan kitap standı ile ihsan oktay anar'ın kitaplarının satıldığını görünce hayretler içinde kaldım. ki hatırı sayılır bir kitle burdan kitap edindi. demek ki gelenlerin büyük kısmı çok az kitabını okumuş ya da eşten dosttan alıp bir bakmışlar kitaplarına. bu da sempozyuma gelen kitlenin pekte ihsan oktay anar takipçisi olmadığı intabı uyandırdı bende.
    4 ...