94 lü sözlük yazarları

entry168 galeri
    34.
  1. sözlükte olmasa da olur yazar(!)lardır.

    elbette empati kurmak gerekir. hepimiz o yaşlarda olduk. kendi şahsıma konuşmak gerekirse; ben o yaşlarda derslerimden başka bir şey düşünmezdim. sürekli kitap okurdum, dil kurslarına giderdim, spor yapardım, kendimi geliştirmeye çalışırdım. hiçbir zaman bir internet sitesinde veya gerçek hayatta bir mekanda 30'luk abilerimden, arzu dolu bakışlar ve mesajlar eşliğinde bir takım isteklerde bulunmadım. kuşak çatışması mı bilemem..

    ben liseli bebeleri ezmeye çalışmıyorum, zaten kendi kendilerini belli ediyorlar. ben onların bir şeylerin farkına varmaları için yazıyorum bunları. onlar evde bulamadıkları mutluluğu amcaları yaşındaki adamların yatağında arıyorsa; birilerinin onları uyarması gerek. çünkü onlar farkında değiller birkaç artı oy ve nick altı uğruna kullanıldıklarının. böyle bir şeyi ben yumuşak bir dille anlatamam; zira bu sertçe eleştirilmesi gereken şeref yoksunu bir durumdur.

    kendi kız kardeşinizi düşünün. daha 15'lik. liseye yeni başlamış. kendi vücudunun yeni yeni farkına varıyor. göğüsleri birer sinek ısırığı gibi henüz. vücudu körpecik. etrafındaki erkeklere yeni yeni bakmaya başlıyor. belki okuldan bir arkadaşı ondan hoşlanıyor... kardeşinizin başına bir şey gelmemesi için canınızı bile feda edersiniz..
    sonra abiniz, babanız yaşındaki bir adamı düşünün. birçok ilişki geçirmiş, birçok şey yaşamış, hayatın suyundan içmiş..
    bir gün sizin kız kardeşinizle tanışıyorlar bir şekilde. kız kardeşiniz bir şeyleri yeni yeni öğrenmeye başladığından, bu adama hayranlık duyuyor, onun anlattıklarından, hayat tecrübelerinden etkileniyor. "beni okuldan almaya gelse ne havam olur kızlara" diye düşünüyor.
    adamın niyeti ise farklı. ne de olsa karşısında taptaze, tertemiz bir kız duruyor. hiçbir şey yaşamamış; ama yaşamaya hevesli bir körpecik... tabii hemen başka türlü yakınlaşıyor kızla. kız bundan hoşlanıyor. sonunda o olay oluyor. cinselliği yeni yeni keşfetmeye başlayan kız, hayatında en çok hatırlayacağı anlardan birini o kazık kadar adamla yaşıyor. adamın buruşuk, pörsümüş, deforme olmuş aleti, kızın dipdiri, pürüzsüz, taptaze bacak arasına giriyor. gidip gidip geliyor defalarca.. kız en başlarda acı duyuyor, ama sonra işin zevkini alıyor. adam ise yatağın kenarında oturmuş sigarasını yakıyor, yüzünde sinsi bir gülümsemeyle...
    kız kardeşiniz o adamla evleneceğini hayal ediyor, onunla mutlu bir yaşam istiyor. ama adam birkaç postadan sonra sıkılıyor bu tazeden. başka liselerin önünde beklemek üzere terkediyor kardeşinizi, hayattaki en büyük varlıklarınızdan birini.
    o adam başka liselerde, ortaokullarda başka körpelerin ırzına geçmeye devam ederken, sizin kardeşiniz ağlıyor, kahroluyor. en kutsal şeylerinden birini boş yere kaybettiği için mahvoluyor.. belki intihara teşebbüs ediyor.

    işte ben... ben bu öyküdeki abi değilim ya da o küçük kız.. ben; ilk öpüştükleri cafedeki garsonum, ilk sevişmelerinden önce birlikte prezervatif ve bebe yağı beğendikleri marketin kasiyeriyim, adam lise önünde kızı beklerken yan tarafta bekleyen öğrenci velisiyim, kız sokak ortasında terkedildiğinde yoldan geçen insanım.

    siz.. siz ise onun abisisiniz.

    hala "akıl yaşta değil baştadır", "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" demeye ısrarlı mısınız?
    12 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük