the matrix

entry370 galeri video6
    51.
  1. sinema tekniklerinden objektive correlative ve allusion nun bol kullanildigi ,uzerine farkli ongoruler gelistirmeye musait ilginc bir film.

    matrix:latince rahim anlamina gelir.
    zion:hiristiyan inanisin yansimalarina gore , incil'de dünya­nin yok edilmesinden sonra tanri iyi kullari için kura­cagi krallik olarak geçiyor. filmde ise zaten mahvedilmis dünyada matrix’ten kurtari­lan insanlarin yasadigi sehirdir.
    morpheus:filmde kurtarici (neo karakterini) yasadigi yari gercek yari sanal dusten uyandirarak matrix in gerceklerine davet eden karakter ilginctir, yu­nan mitolojisinde uyku tanri­si hipnos'un oglu olan morpheus tan alinmistir.

    hristiyan inanisinin sembolu olan baba- ogul - kutsal ruh uclemesi goz onune getirilirse,morpheus'un baba, neo'nun ogul, trinity'nin de kutsal ruhu sembolize edecegi fikri cok abzurd gorunmez mantiga..

    cyper: filmin ilginc karakterlerinden birisi olan bu abimiz ,hatirlanacagi gibi neo yu mr anderson( saint thomas kuskuculugunu temsil ettigi varsayiliyor mr anderson'un) ile olan anlasmasi geregi ihbar eder. cyper ismi ile allusion teknigi geregi seytanin eski isimlerinden biri ima edilmis olabilir ya da baska bir ongou ile isa yi romali askerler ya da yahudilere teslim eden havarilerinden judas pekala karakterize edilmis olabilir.( latince sifir,gereksiz)

    neo: basit bir oyun olan anagram ile yani harflerin yer degisimiyle one'a oluyor. the one" hristiyan teolojisinde "seçil­mis kul" manasina gelmekte. nitekim neo kendisini taniyip kesfettikten sonra bir mesih haline geliyor. sonsuz anla­mina gelen "eon" ise neo'nun diger anagrami.

    sadece hristiyanlikla ilgili gizli mesajlar degil aslinda ic ice gecmis onlarca metafor gozlenebilmekte, bu metaforlar kimi edebi eserlere, link edilmis gibi sanki...

    franz kafka( dava-kimin sistemi yonettigine dair kahrmanin kafa karisikligi vb.),

    george oswell(1984-insan dusuncesinin manuple edilerek gizli bir guc tarafindan konrol edildigi vb),

    t.s elliot (corak ulke-sistem içinde kendilerine bi­cilen role kanalize olarak robotlasan, hem kendilerine, hem de ger­çeklere karsi yabancilasan bi­reyler..)

    j.l borges(olaganustu masallar-gordugunun ruya mi gercekmi oldugunun bir turlu farkindaligina varamamak)

    s.beckett(godot u beklerken- gemidekilerin ,beklenilen kisi yani mesih, kurtarici konusunda bir turlu emin olamamasi (the one))

    william blake (cennet cehennem evliligi-: morpheus neo'ya matrix'in hakikatlere karsi gözlerimizi körlestiren bir dünya oldugu­nu söyler sairde "algi kapilari­miz açilsa herseyi oldugu gibi görebilirdik"diyor o unlu siirinde)
    7 ...