alman anayasasinin ilk maddesi "insanin kendisi farkinda olsa ya da olmasa da yüce degerlerinin dokunulmaz." oldugudur. insanlari sisman, zayif, zenci, homoseksüel, müslüman, yahudi, hristiyan, fransiz, türk, laz, kürt diye ayrimlarla ayirmak mümkündür.
sisman olmak etnik ayrimdan farkli bir durumdur, genellikle psikolojik bir etki sonunda olusmaktadir, birtakim aliskanliklarin sonucudur. genel olarak cocukluk esnasinda annenin "ye oglum, ye kizim" seklinde cocukla yaptigi kavgalarin cocugun bilincaltina yerlesen "hastalikli yeme güdüsünün" sonucudur. benim de kendimle ilgili hatirladigim ilk anilarim, annemle yemekle ilgili oynadigim köse kapmaca oyunlaridir. özellikle türk annesinde kendisinin "annelik icgüdüsü" olarak tanimlayacagi sac´masapan bir seyin sonucudur. bu kadin "kadin " sifatiyla sisman erkekten hoslanmaz, ama cocugunun da önündeki tabagi bitirmesi icin girtlagina cökecektir. bir cesit "cifte standard" yani.
insanlarin sisman olduklari algilanir ama davranislar da onlari kisitlayan, diskrimine eden bir sekil belirdigi anda is "dis görünüsüne göre insanlari yargilamak olur." ve alman anayasasinin yukari da belirtilen maddesindeki "dokunulmazlik" cignenmis olur.
bir insan ne kadar yasar, ne zaman ölür, onu ancak allah bilir. insana düsen esit davranma olayini hasbelkader devam ettirmektir.