ideoloji olarak herhangi bir kavram kabul etmeyen,yönünü daha kendisi bile tayin etmekten aciz,sıkışınca aynı chp gibi kemalizm nutukları atıp zaman zaman atatürk'ün arkasına saklanacak kadar ucuzlayabilen,siyasi hayatı çok sürmeyeceği hemen hemen kesin olan siyasal partidir.Ayrıca ilahiyat profesörlüğü *döneminde kesin olarak laikliği savunmuş bir din adamının,bu görüşünün aksine sonra gelip ''Ben siyasete atılıyorum,Türkiye'yi sosyal demokrasi ile kurtaracam''tribine girmesi ne derece doğrudur varın siz düşünün.Adama sormazlar mı o vakit''yahu sen laikliği savunuyodun,e ne diye o zaman din adamlığından çıktın da girdin meclise?''demezler mi?Bu ne yaman çelişkidir yani,yorum sizin...