Ataol Behramoğlu önsözde nakleder ki: "Yüzbaşının kızı yazılmasaydı, Tolstoy'un savaş ve barışının da yazılmamış olacağı görüşü ileri sürülmektedir."
Rus edebiyatının babası sayılan Puşkin, kendisinden sonra gelen yazarlarca övgüyle anılmış hep. Usta saygısı görmüş her daim. Öyle ki, Puşkin " oğlum 13-14'ü getir bakalım şurdan" dese; Tolstoy, dostoyevski gibi büyük ruslar "hemen ustam, emrin olur" diyecekmiş gibi sanki. Bi an böyle bir mizansen kurasım gldi. Evet. Ne diyoduk? Adından övgüyle söz edilen bir yazar Puşkin. Tarafımca, merak edilme sebebi buydu. şairliği, roman yazarlığından ötede görülür imiş kimilerince. Şiirleri için bir yorumda bulunamam ancak ben beklediğimi bulamadım yüzbaşının kızı'nda. lakin az şey de beklememiştim hani.
Kitaptan bir alıntı ile nihayete erer, ermeli, ermişler olsun bu en tiri:
"(...)Konuşma şiirlerden şairlere yöneldi. Komutan, bütün bu adamların yoldan çıkmış, iflah olmaz, ayyaş kimseler olduğuna değindi. insanı görev yapmaktan alıkoyan, hiçbir iyi şeye götürmeyen şiir yazma işinden el çekmemi öğütledi."