ülkemizdeki sevgi pıtırcıklarını kızdırmamak adına serbesttir. taş at, molotof at, milletin ebesine atla, dehşet saç, ama o size vurdu mu? işte o zaman o şerefsizdir, sizse durduk yere dayak yiyen günahsız mazlum(!). ha ama çocuksunuz değil mi? o zaman başka; milleti öldürseniz kimse size gıkını çıkaramaz, siz çocuksunuz bir kere, her boku yeme hakkına sahipsiniz.
oturduğumuz yerden sallamak çok kolay değil mi?
koyun kendinizi oraya,
devlet tarafından görevlendirilmişiniz, içinizde vatan sevgisi var ve karşınızda ülke huzuruna dibine kadar karşı bir oluşum lehine gösteri yapılıyor. içinizdeki o vatan sevgisinden mütevellit doğal olarak öfkeyle doluyorsunuz üstelik de kafaya göze her yerden taş yiyorsunuz.
normal bir insana kasıtlı olarak tokat atsanız inanılmaz derecede öfkelenir. taş yese napar? hem de böyle şerefsiz bir fikir uğruna ortalığı birbirine katan götlerden? çocukmuş, masummuş, geçin lan bu martavalları, oturduğunuz sandalyeden kalkmadan hümanizm sıkıyorsunuz ortalığa. zaman zaman hareketleriyle kendisinden nefret ettiren türk polisini böyle bir durumda en ateşlisinden savunurum ben. çünkü siz orada olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsunuz.
ee peki nasıl ayıracağız gerçek pkk'lı ile bu dayak yiyen çocuk gibi "masum" pkk'lıları? polis n'apsın? pkk'yı savunan adamlara vuran polise "pis, kaka" deyip de ben "pkk'dan nefret ederim" diyen adamın ruh hali nasıl bir şeydir, ya da ömründe kafasına taş yemiş midir? neyse efendim, çoğunlukla troll olarak takılan muhterem polisimiz arada böyle göze de girebiliyor, buna çok benzer bir muhabbet sanki geçen sene de dönmüştü. şimdi kameralarımızı oraya çevirelim;