tolga çandar

entry87 galeri video3
    26.
  1. zamanında birgün gazetesinde köşe yazarıydı bu abimiz. sonra bir yazı yazdı, yazının özeti şuydu: "herkes milliyetçilik yapıyor, avrupalı arkadaşlarım ben kültürümü sahipleniyorum diye beni milliyetçilikle suçluyor, milliyetçiyim ulan" tadında bi' şeylerdi.

    --spoiler--
    ben her iki deli gömleğini de giymeyi reddediyorum. anadoluluyum, türküm ve bağımsız bir yurtseverim. üstelik ne "döner"i, ne "kahve"yi, ne türkülerimizi, ne güzelim anadolu masallarını, destanlarımızı, efsanelerimizi, ne çağdaş yaşama biçimini, ne de anadolu'nun tüm uygarlıklarını vermeye hiç niyetim yok.

    yani işi, "türklerin de bu ülkede kendi kaderlerini tayin hakkı vardır" noktasına mı getirmek istiyorlar, anlamıyorum.

    halka rağmen siyaset olmaz. olur diyenler, 27 şubat günü doğumunun 60. yılını kutladığımız deniz gezmiş ve arkadaşlarının, samsun'dan 19 mayıs"ta başlayan yürüyüşlerini, ellerinde türk bayrakları, dillerinde türkülerimiz, sol göğüslerinin üstünde mustafa kemal"in sol yumruğu havada rozetiyle yaptıklarını unuttular mı, yoksa hatırlamak işlerine mi gelmiyor.

    http://www.tolgacandar.com/makale.asp?id=77
    --spoiler--

    hamaset yüklü ve birgün'de yayımlanmayan bu yazıyla ilgili yorumlarımı sitesine de yazdım. kendisi benim danışmanımın da öğrencisiymiş zamanında odtü'de, içip demlenip keyiflendiğinde ararmış hocamı.

    sonra bir yardım konseri münasebeti ile birebir haşır neşir oldum. çok hazzetmiyorum siyasi duruşundan. odtü kkm'deki konser öncesi kulis'te şöyle bir lâfı oldu, kendimi zor tuttum gülmemek için:

    "keşke kanaltürk'e haber verseydiniz. onlar sürekli yayınlardı görüntüleri, kampanyanızın da ismi duyulmuş olurdu."

    biz herhangi bir çevreye yakınlaşmamak için 40 takla atarken, zamanında birgün'de köşe yazarlığı yapmış tolga abimiz kanaltürk'ü konsere çağırmamızın iyi olabileceği fikrini veriyordu. bir tuhaf oldum o an, güzel sazının tıngırtılarını ve güzel sesini dinledim bir tek, söylediklerine boş verdim.

    konserde bir can yücel portresi çizdi ki şaşırdım. can yücel bir gün bir yurtdışı gezisinden geliyor sonra da kendisini rakı içmeye götürmeyen içinde bu abimizin de bulduğu ekibe "türkiye'ye şeriat mı geldi, neden rakı içmeye gitmiyoruz lan" diyor. garip bir rüya gibiydi, hatırlayınca tuhaf oldum gene.
    1 ...