yıllardan 2006. bir genç aç kalmıştır. satacak bir şeyler arar. ve en son sigarasını yaktığı çakmağı ve hiç bir zaman siyah kumaş pantolonun altında, her zaman giydiği beyaz çorabının içindeki, eksik etmediği sustalıyı satmak ister. yalnız bu delikanlının gözü yukarılarda değildir. ve çıkar sokağa. ilk başta çekinir, kısık sesle bağırır. sonradan gür sesiyle bağırmaya başlar. hem de bir çırpıda: cakicakmak1milyon...
işte buradan gelir bu delikanlının nicki.
yemediniz değil mi? biliyorum, ben de yemezdim. o halde gelelim gerçek hikayemize.
bir elemanın evinde paso "layloncuuuaaa"*, "simuuudiiiyeeeaaaa, hayduuuiiiiyeeeaaa"* "siiiuuuuccuuuu, buuzzzz gibi haaaallliiiissss kalabak siiiuuyyyuuuu" **** diye bağıran bir arkadaşı varmış. -hoş bu evden öte tımarhane gibi bir yer, karıştırma orayı.- işte bir gün canı sıkılan bu jön arkadaş, diğer arkadaşına seslenir:
+"alooooo, artık başka şekilde bağır lan"
o sırada bu arkadaş ekşi sözlüğe yazar olmak için nick düşünmektedir. arkadaşın bir çığırışı gelir:
-"çakı çakmak biirrr milyyööööooonnn"
işte buradan gelir bu delikanlının nicki. sonraları ekşideki ego durumuna dayanamaz, basar istifayı ve buralara gelir. kapıda biri durmaktadır. karşılar onu :
+velkam tu dı riıl vöörld *
-hoşbulduk hacıağabey
+nick ne bakalım senin
-cakicakmak1milyon
+eyi geç bakem