kavram kargaşalarının arasında kalmış insanlarca sıkça düşülen yanılgıdır. efendim bakıyoruz hemen sosyalizm'i, komünizm için yumşak geçiş olarak algılamak marksist teoride oldukça sık kullanılan bir yaklaşım olsa da an itibari ile bakıldığında komünizm ve sosyalizm birbirinden net şekilde ayrılmış yaşamsal iki düşünce ürünüdür. ki gene an itibari ile türk milliyetçiliği dediğimiz düşünce yapısına bakıldığında faşizmden çok ama çok uzak bir çizgi izlemektedir. faşist düşüncede aslolan "üstün ırk" fikri an itibari ile türk milliyetçiliği çizgisinde olduğu savunulan hiç bir siyasi partinin, oluşumun yakın çevresinde görünmemektedir. hatta o derece ki "bu topraklara vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes"i kabul eder. gidip de bir dönemin alman vatandaşlarına göz atmakta faide görmekteyim tam bu hususta... velhasıl türk milliyetçiliği dediğimiz siyasi düşünce sistemi(en azından an itibari ile) "biz şöyle üstünüz, biz böyle üstünüz" demekten ziyade "biz çok aciz kaldık, çok ezildik" gibi bir politika izlemektedir. ki faşizm dediğimiz anlayışta bunu söylemek ne derece mümkündür gene araştırılsındır. farklı pencerelerden bakmayı becerememek ise özünde yobazlık olmak ile beraber açılan bir pencereye de anlamsız, saçma bir şekilde aşırı tepki vermek de faşizm ile doğrudan ilintili görünmektedir*.