mardinde, diyarbakırda fakirlik , yoksulluk var diyen insanlara birde afyonu görün diye bilecegim küçük anadolu şehri.her ne kadar ege bölgeside geçse egeyle ne iklimi ne sosyo ekonomik yapısı nede kültürü benzer.sanayisi gelişmemiştir.bununlada orantılı olarak halkının büyük bir kısmı kırsalda tarım ve hayvancılıkla uğraşır.egitim oranı oldukça düşüktür.zorunlu egitimi biteren büyük bir çogunluk dogrudan çalışmaya başlar.ama tabiki kendine has tatlarıda vardır.örnegin sivri burunlu,yumurta topuklu ayakkabının arkasını çigneyerek,elde tesbigi çekerek dolaşan 14- 15 lik bitirimlerin sayısı oldukça fazladır.zira burada olgunlaşmanın simgesi budur.tc sınırları içinde gördügüm milliyetçilik akımlarının an fazla oldugu şehirdir.eger sen solcuysan (chp bile dahil "artık ne kadar solculugu kaldıysa") pkk ile bir tutulursun.şaka degil bizzat şahit oldum.değişime karşı kalın bir barikat örmüşlerdir.degişimden aşırı derecede korktukları için dışarıdan gelenleri kabullenmezler çünkü onlar potansiyel bir tehditdir.bu yüzdende en ufak eleştiriye kapalıdırlar.yiyosa eleştirmeye çalış direk saldırganlaşarak kendini koruma altına almaya kalkarlar.sehirlerini savunmada kullandıkları en klasik cümlede "seni zorla mı getirdik buraya kardeşim" cümlesidir.ama tabiki gidip görülmesi gereken anadolu şehridir.