metin altıok

entry134 galeri video1
    27.
  1. ÖLÜMDEN KONUŞACAKTıK

    Evet sırasıdır, ölümden konuşacaktık,
    intiharın ebruli ipliğiyle
    Bir düğün gecesinde senin
    Yakası işlemeli giysinden.
    Kapı kapı dolaşıp, etamin ve goblen
    Örtüler satan bohçacı ölümden.
    Boynuna taktığın eğri taneli
    iki sıra inciden konuşacaktık,
    Seni ürküten tren sesinden
    Ayı gölgeleyen tekinsiz gecede
    Karşımıza apansız çıkıveren
    O ihtiyar dilenciden.

    Gel ölümden söz etmeden önce
    Bir şeyler içelim seninle.
    Buğulu bir bardağın içinde,
    Buzlu ve limonlu votkayla birlikte
    Konuşalım ölümden,
    Bir samanyolu olsun masamızın üstünde.
    Hadi gel konuşalım,
    Sulanmış bir taşlığın serinliğinde.
    Akşam sefaları içinde,
    Bir masa, birkaç sandalye
    Ve ikimiz ölümden konuşalım,
    Senin ağzında gül, benimkinde menekşe.

    Yarına var mısın söyle?
    Doğacak çocuğa, çığlığa, ishak kuşuna,
    Rüzgarın savurduğu tohuma,
    Kavağın pamuğuna var mısın,
    Bir ağacın kavına,
    Deri değiştirmesine yılanın,
    Kozadan çıkan kelebeğe,
    Hatmiye, atkestanesine?
    Hadi gel öyleyse ölümden konuşalım.
    Belki de tümüyle aykırıdır gerçeğe,
    Ama ne olursa olsun biz yine
    Ölümden konuşalım seninle

    Ölüm de vardır yaşadığımız her şeyde.
    Bir bardak çatlarsa durduğu yerde,
    Bir aşk ansızın biterse,
    Ayna kırılırsa yüzünle birlikte,
    Zamanıdır konuşmanın ölümden.
    Bir çiçek olağanüstü güzellikte
    Açıvermişse bir sabah,
    Bir topal aksamadan yürümüşse,
    Hadi gel ölümden konuşalım;
    Yüzünü al basmış hasetçiden
    Ve onun elindeki kuru değnek bile
    Filizlenir sevgimizden.
    5 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük