istanbul canı isteyen gelsin zirvesi

entry88 galeri
    78.
  1. tek seferde bütün uludağ sözlük aleminin bende tiksinmesini sağlayacak kadar büyük bir başıya imza attığım zirve organizasyonu. zirvebox adı verilen zımbırtıya dahi adımı yazdırmamışken son anda katılım kararı aldım zirveye. tu kaka bana ismini verdiğimiz hödöye mesaj yağdırdım gidip gitmediğini öğrenmek namına. en sonunda öğrendik ki gidiyor imiş.

    saat 16:30 sularında kendisi ile burger king önünde buluşma konusunda anlaşmış idik. fakat henüz 20 geçe mesaj atmış geçikeceğini söylemişti. bir elimde çikolatalı milkshake diğerinde sigara ceplerim gereksiz ıvır zıvırla dolu bu andavalı bekledim. geldiğinde küçük beyoğlu yollarına düştük ancak mekanı bulmanın imkanı yoktu. buluşma yeri hüseyin ağa camii önü olduğu için oraya uğramayı düşündük. abberline bütün karizmasıyla göründü bize. bir süre cami önünde uludağ sözlük pankartı tutup tinercilerin geyiklerine maruz kaldıktan sonra gelenlerden en çok aklımda kalan içimdeki deniz mahlasını kullanan yazarımızdı. kendisi nickini söyledikten sonra cevaben yavuzum dediğimde iyelik ekinden kaynalanan bir dumur hali yaşadığı gözlerinden belliydi. orada dikilmeye daha fazla tahammül edemeyip poisonx ve tu kaka bana ile mekana doğru yollandık.

    mekana girdiğimde sevmeyenlerim çoktan yerini almış, kin dolu gözlerle bana bakıyorlardı. ancak ben o kin dolu bakışları yarım saat sonra fark ettim o başka bir konu.

    sultanfirardasennerdesin ve hemen ardından aynı okulun aynı bölümünü okuduğumuzu öğrendiğim faithful lover ile ilk ciddi gruplaşmayı yarattık. ilk biramı çok hızlı içtiğimden, sinirlerimin laçka oluşundan ve ortamın gaza getirici kalabalık ve vurdumduymazlığından kaynaklanıyor olmalı ki ki çok saçma hareketlerde bulunmaya başladım. sol yanımda bir ara wolf bir ara dirty sanchez belirdi. baktım çocuk çok sıkılıyor verdim emiri gençlere. bu adamı muhabbetin içine çekmeyen bizden değildir diyerek restimi çektikten sonra masamıza carriye roxalina ve saz arkadaşları teşrif ettiler. insanlara iki kelimeden uzun cümle kurmayan ve kurma taraftarı olmayan ben durmadan konuşur olmuştum. muhtemeldir ki dışarıdan birileri ortamdaki hanımefendilere asıldığımı en azından bir kere aklından geçirmiştir.

    çok kastım 29 karakter rumuza isimli sevimli organizatörümüz nicklerimizi duyurmak adına sırayla okumaktaydı ve biz de bir şekilde burdayım lan işte formunda hareketlerde bulunmaktaydık. işte bu noktada por que por quein adlı nadide yazarımız allah ne verdiyse masaya girişip sigara paketleri, telefonlar, çakmaklar ve kibritleri ziyan etti.

    beklediğim insanlardan biri de moonlight sonata idi. hem tanışmak hem de danışmak istiyordum. tanıştık ve memnun da oldum. bu arada sayısını bile bilemediğim kadar çok bira içtiğim için gözüm görmez olmuştu. birkaç keyifsizliğime tuz biber eken olaydan sonra üst üste baca gibi yaktığım sigaraların da payıyla dağılmaya başlamıştım. herkesle konuşmaya, birilerine laf yetiştirmeye çalışıyordum.

    bir ara istenmeyen adam göründü yanımda. ne konuştuğumuzu bile doğru düzgün hatırlayamıyorum. yalnız ciddi manada farklı bir insan olduğunu söylemezsek ayıp olur ondan eminim. mekandan uzaklaşma kararı aldığımda kime veda ettim, kimi arada es geçtim en ufak bir fikrim yok. merdivenleri atlayarak, allah'a emanet iniyordum. çok içtiğim için özür diledim ve hep yaptığım gibi arkamı dönmeden yürüdüm gittim. ayaklarım yere basmıyordu.

    istiklal'den yukarı doğru yürürken insanlara çarpıyordum, ayaklarım kayıyordu. gümüşsuyu durağına geldiğimde bir adam durakta battaniyesine sarılmış yatıyordu. sigara istedi, malesef arkadaşlara bıraktım dedim. öyle güzel dertleştik ki... otobüslerin numarlarını ve güzergahlarını elbette okuyamıyordum. elemana sorduktan sonra aldığım cevap çok güzeldi.

    -ben de göremiyorum anasını satiim. battaniyenin yarısı senin olsun. sabah gidersin.

    ben elbette sabahlama taraftarı değildim. otobüse bindiğimde kesinlikle ve kesinlikle hatırlayamadığım iki yazarla karşı karşıya geldim.

    zirve anılarım elbette bununla sınırlı değil ancak şunu bilmeniz gerekiyor sevgili yazar dostlarım: o gece benden tiksinen sadece sizler değildiniz. nedenini ise anlatmasam eminim benim için çok daha hayırlısı olur.

    editto: otobüsteki yazarlardan biri sadık 2 dost 1 hayat 1 ölüm imiş.
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük