durdum durdum duramadım be gönül,
yazsam mı yazmasam mı bilemedim.
agresif ve asi tavırlarımdan,
isyan ve başkaldırmalarımdan çok çektim,
yitiremedim bu huyumu.
söz konusu olay, "eksik bilgileri tamamla" şeysinden sonra gerçekleşti,
fişlenme, güvensizlik, yazma özgürlüğünün kısıtlanması gibi konular cereyan etti,
yazarların isimlerinin istenmesinden sonra.
sanmıyorum ki, kimse vermedi isimlerini, niye versinler ki,
kim ne yapsın karacoğla'nın, fuzuli'nin ismini,
burası hürriyet.com.tr değil ki, taraf'da da yazmıyoruz.
burdaki yazarlar, sadece yazar, ne kimseden maaş alıyor,
ne de kimseden bir beklentisi var; bazılarına dar geldi bu genişliğimiz.
düşüncelerimizi hiçbir korku duymadan yazabilmek,
gerçekleri, ve gerçek bildiklerimizi söylemek, söyleyebilmek,
çok koydu bazılarına.
bizleri dizginlemek için ortaya atıldı belki de bu 'isim' olayı,
dedim ya, benim gibi, kimse sallamadı tabi.
bağlamak istediğim nokta işte tam burada,
tckimliknosuzyazar ile içimizden bazı yazarlara olmadık küfürler hakaretler edildi.
"bakın görün, tc kimlik bilgileri bunları önlemek için önemli"
gibi bir hava yaratılmaya çalışıldı.
ve moderasyon tüm uludağ sözlük yazarlarını aptal yerine koymaya çalıştı.
moderasyona olmayan güvenim kaybolamaz; ama güveni olanların da, 'şöyle' bir düşünmesi gerekir.
hepimize geçmiş olsun!
