akşam gazetesinin değişik yaşlardaki okuyucusuyla kurduğu ilişki, yıllar sonra akşam'da yazmaya başlayacak olan çetin altan'ın o yıllara ilişkin anılarına da yansımıştır:
" akşam'ın ellinci yılı olmuş. bundan 35 yıl önce evdeki en küçük akşam okuyucusu bendim. akşam'ın beş kuruşa 18 sayfa çıktığı günleri hatırlıyorum. ikindi saatlerinde omuzundan çapraz geçirilmiş kayışıyla koltuğunun altında taze çıkmış gazetelerin şişman demeti. göztepe'nin emektar gazetecisi, bahçe kapısının önünde görünürdü. yürür yürü tam eve yaklaşırken demetten kılıç çeker gibi akşam çeker, şöyle bir katladıktan sonra kapının pirinç kulplarından birinin içine sokardı.
dedem sadık bir akşam okuyucusuydu. köşe minderine akşam gazetesiyle ikindi kahvesi birarada gelirdi. sayfalar çevrilirken kehribar ağızlığın ucuna yerleştirilen bafra sigarasını hala görür gibi oluyorum.
anneannem gazeteyi yüksek sesle okumaya meraklıydı. kırıkdöküklükten henüz kurtulmuş bir okuyuşu vardı. fıkralardan en küçük havadislere kadar gazetede ne varsa hepsini, dinleyen olsun olmasın, duyulacak yükseklilkteki bir mırıltıyla okurdu."