senaryoda zaman zaman belli edilen hızlı çıkışlarıyla seyirci toplamaya çalışan ancak genele bakıldığında vasatı aşmayı bırakın yakalamayı bile becerememiş bir film olarak dikkat çekiyor.
asylum'da, yurda gelen öğrencilerin beş kişilik bir grup kurması ve bu arkadaşlık ortamında sohbetlerde aslında yurdun eski bir akıl hastanesi olduğunu konuşmalarının sonucu olarak yasak kısma girip zamanında çok ilginç yöntemlerle çocuk hastaları tedavi etmeye çalışan ve çocuklarca öldürülen doktorun hayaletini uyandırmaları ile yaşanan olaylar anlatılıyor..
doktor'un acılarla beslenmesi, gruptaki beş kişinin beşinin de acıların çocuğu modunda olmaları, sürekli ateşle oynamaları, onlara rehberlik yapan hocanın tam bir salak olması, akıl hastası teknisyen vs vs unsurlar klasik korku filmi klişeleri olarak karşımızda ve emin olun hepsi de bayıcı derecede geçit töreni yapıyorlar!
ha bu kadar kötü şeyin yanı sıra hiç mi iyi yönü yok, var.. mesela aksiyon sahnelerinin bazıları feci derecede gerçekci; kızla birlikte boğuluyorsunuz suda, diğerinin ölümüyle ölecek gibi hissediyorsunuz..
en nihayetinde bittiğinde kesinlikle uykusuz gözler, boşa saçılan bir avuç saat ve ancak bardak altılığı olarak kullanılabilecek bir cd kalıyor elinizde..