bu çizgisiyle bir yandan akp iktidarının, sermayedarların "alın size tatil de ettik, ısrarlarınızdan vazgeçin." şekline bürünmüş ve emekçi sınıfların mücadelesini yürütenler adına geri bir noktadan başlamaktadır. dahası emekçiler açısından 1 mayıs bugünkü anlamıyla mücadele günü olarak anlamlandırılmamaktadır. bu noktada yasaklı alanları geri almak üzere harekete geçenlerin bu politikayı samimi bir hale getirmeleri gerekiyor. yasaklı alanlar öyle dayak yiyerek, avrupa parlementosunun kodamanlarıyla sendika ağalarının ağlaşmalarıyla kazanılmayacaktır. üstüne üstelik sınıf mücadelesini yükseltmek istiyorsanız hareketli bir sınıf dinamiğine sahip olmak zorundasınız. yoksa her zamanki gibi sendika ağalarının arkasından yürümek isteyenlere bol şans dilemekten başka çaremiz yok. her yeri 1 mayıs alanı ilan edenler taksim'i o kadar kolay kazanamazlar. bir işi yapacaksak ya hep beraber yapalım ya da hiç yapmayalım. artık türkiye'de yarım yamalak işler yapanlara ihtiyaç yok.