öncelikle aldığı tüm ödülleri hakeden bir film olduğunu söylemeliyim.
genel bir değerlendirme yapılırsa; kurgunun çok sağlam olduğu,hesaplaşmaların çok iyi verildiği bir film.
--spoiler--
ayrıntılarda saklı çoğu şey. Hanna Schmitz, okuma yazma bilmemesine rağmen kitaplara aşık bir kadın. aynı zamanda bu eksikliğini sürekli örtmeye çalışan, yalnızlığın getirdiği lanet gururuyla hareket eden bir kadın. Kate Winslet bu rol için biçilmiş kaftan. gözlerindeki "ben yalnızca yalnızlığımla ayakta durmaya çalıştım" ifadesi film boyu beni gerçekten etkiledi. aynı zamanda kaçamak çocuk bakışları onu 15 yaşına zaten indirmişti. kendisine yap denileni yapan birini, zaten her zaman unutulan bir kadını yaralayabilecek tek şey; aşık olduğu erkeğin gözlerindeki acımasız ama malesef ki haklı ifadedir sanıyorum. ölümü seçtiğindeyse cezasını tamamlamış, okuma ve yazmayı öğrenmiş olması hanna karakteri için mutlu ve huzurlu bir gidiş demekti.
bir erkeğin çocukça, sevimli aşkına rağmen bu kadar azimli ve akıllıca davranması ise takdire şayandı.
--spoiler--