bu çağ bir çeşit aydınlanma, her şeye farklı gözle bakma, tekrar ele alma çağıdır. bu çağın insanları öncelikle feodal rejim olarak gördükleri ailelere iç isyanlarla kendilerini belli ederler ve sözümona despotizme karşı ilk hareket olarak belledikleri 'kapı çarpma eylemi' tam olarak bu çağda patlak verir.
insanlığın ne idüğünü bilmediği, buhran, melankoli ve platonizmin hat safhaya ulaştığı bu dönem erkeklerin spiderman olup düz duvara tırmandığı, kızların 'büyümüş de küçülmüş bayan' oldukları,* egonun cinsiyet odaklı çalışmaya başladığı dönemdir.
yine her çağda olduğu gibi sınıf sistemi de ciddi anlamda kendini gösterir bu dönemde. ilgiyi toplama amaçlı burjuvazi gözükme isteğine bürünen proleterler, üretimi(ders çalışmak) bırakıp elit gözükme çabasına dalarlar. marka telaşı ailenin çok iyi olmayan durumundan daha önemli olabilir ve savunma mekanizması ''beni anlamıyolar'' olabilir.
her şeye rağmen duyguların en uç yaşandığı, ilgi görme odaklı da olsa,hormonal değişimden de olsa dertlerin 'harbici' dert olduğu çağdır ergenlik çağı. o zamanki dışlanmışlık hissi, o zamanki bilgeçlik veya o zamanki kadar yakışıklılık hissedemeyiz hiç bi zaman kendimizde.
genital bölgenin aileye çarptığı kapı bu çağın azgınlığının yavaş yavaş sönmesiyle beraber tekrar açılacaktır ve yumuşakça açılıp kapatılabilme öğrenilecektir er ya da geç. temennimiz er olması tabi ki.