arayıp sormayan anneyle yıllar sonra tanışmak

entry4 galeri
    1.
  1. "git" dedi birileri.
    "o da özlemiştir" dedi diğerleri.

    gerçekten özlemiş miydi?
    öğrenmem için görmem gerekliydi.

    gittim sonra, gördüm. izledikçe öğrendim, işittikçe farkına vardım. tokalaşıp öpmekten kaçındığında aramızdaki mesafeyi hissettim.

    yanılmıştı birileri.
    o bizi hiç özlememişti.

    insan tanımadığı birini özleyebilir miydi sahi?

    daha önceki yıllarda bir kez karşılaşmıştık. kapısının önünde ayaküstü konuşmuştuk. pek hayırlara vesile olduğu söylenemez ama ikinci buluşma teklifi ondan gelince hayır demedim, demek istemedim, deme gereği de görmedim. neyse ne işte paşa paşa gittim. ha bak konuşmak istediğim şeyleri de aklımdan hiç geçirmedim zira yıllar önce kapı önünde işittiklerim, oraya giderken aklımdan geçirdiklerimi yerle yeksan etmişti. hayallerime bir güzel tokatı basmıştı.

    gittim evine. yıllar öncekine göre daha sıcaktı. gülümsedi. ben oturana kadar elini de omzumdan çekmedi. bir şeyler ikram etti. alakasız alakasız şeylerden bahsetti. her biri anlamsızdı benim için. neden sonra farkettim onu izlediğimi. duymuyordum söylediklerini, sessiz film gibiydi sanki. o ağzını oynatıyordu ben ise haraketlerinden, mimiklerinden, bakışlarından bir anlam çıkartmaya çalışırken yakalıyordum kendimi. yanımdayken ne kadar uzaktı? halbuki uzağımdayken, bana ne kadar da yakındı...

    o bana sordu bir şeyler. anlatırken ben, dinledi. yorum yapacak cesareti belki kendinde bulamadı. benim ona layık görmediğim sıfatı o da kendine yakıştıramadı. bu gözlere bir kez olsun bakmadı. geçiştirdi bir şeyleri. hayatımızdan çekip gittiği gibi. "geçmiş zaman" diyerek konuları da değiştirdi.

    biz o gün tanıştık. sadece tanışırken birbirimize adlarımızı söylemedik. ilk buluşmanın verdiği tedirginlik o güne dair hissedilen tek ve en güzel duyguydu bana göre. uzun yıllardan sonra ilk kez saatlerce vakit geçirmiştik birlikte. tanıdım demek güç. anladım demekte öyle. hak vermek mi gidiş sebeplerine, aklıma getirmem bile.

    onu gördükten sonra "dün gibi aklımda" dediğim gittiği günü, hatırlamak güç oldu. benim ona ve gidişine dair hatırladıklarım başkaydı. kim ne derse desin bu buluşmada birkaç damla gözyaşı mutlaka bulumalıydı. o yaş ikimizden de akmadı.

    sonra kalktım yerimden. tam çıkarken kapıdan, tuttu elimi. "tekrar görüşelim" dedi. "ara beni" dedi. "ben de ararım" demedi. en önemisi beni öpmedi. tokalaşarak ayrıldık. iki yabancı gibi.

    yıllarca biriktirdiklerimi yerle yeksan etti bu seferde. farkına varmadan bastı tokadı bu kez yüzüme. iyi de oldu hani, o tokat beni kendime getirdi lakin can acısı bir müddet geçmedi.

    dedim ya biz aslında o gün tanıştık. keşke hiç tanışmasaydık.
    55 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük