kinyas ve kayra

entry480 galeri video4
    94.
  1. "eğer bir önemi olsaydı gittiğim yerlerin, tanıştığım insanların, yaptığım uzun konuşmaların, hepsini teker teker dökerdim önümdeki kağıtlara. farkım kalmazdı balzac'tan. hiçbir farkım kalmazdı celine'den. ağır bir dille yazılmış, özenle seçilmiş sıfatlarla dolu tasvirler kaplardı bu sayfaları. ölümlerini gördüğüm insanların dudaklarının kalınlığından, üzerlerindeki paçavraların dokumasına kadar her ayrıntıyı anlatırdım. ama ben doğanın bana emrettiğini yapıyor ve unutuyorum. bütün fazlalıkları unutuyorum. şekilleri hatırlamıyor ve önemsemiyorum. tek önemsediğim ve yazmaya değer bulduğum, olayların mantığı. başka bir şey öğrenmedim ben hayattan. belki gelecek sefere! düşük bütçeli filmlerin vazgeçilmez konusu reenkarnasyona has bir dilekle, belki gelecek sefere diyorum. ancak şimdilik dikkat etmiyorum karşımdakinin gömleğinin temizliğine, rengine..."

    çok mu zor?
    değil.

    inanın bana bunu yazmak çok zor değil. biraz karamsarlık ve biraz dil bilgisinin oluşturduğu birkaç kelimeden, ardından da bu kelimelerin anlamlı şekilde sıralanmasından oluşmuş bir paragraf sadece. dikkat ettiniz mi; o da aynı şeyi söylüyor:

    eğer önemi olsaydı etrafımda olan her şeyin, bütün ayrıntılarıyla resmederdim, onları öyle bir süslerdim ki farkım kalmazdı balzac'tan, celine'den diyor.

    bazen sadece yazılanı görmek yetmiyor gerçek için. satır aralarını okumak lazım belki de. esas duygu orada çünkü, esas hissetmen gereken şey orada saklı. ve bu basit paragraf belki de bir ölümlüyü fena şekilde ağlattı.

    kinyas ve kayra kendine has büyüsü olan bir kitap. sadece bir kitap olarak bakarsanız olabildiğince uzatılmış cümleler, gereksiz tamlamalar, belki içi boş aforizmalar * göreceksiniz. ama dedim ya, kitabın bütününe bakıp, hissederseniz belki de her şey farklı görünecek.

    savunma amaçlı değildi söylediklerim. ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.
    7 ...